Işıklar Saçtın
Gâvurun ipine tutunma dedim,
Boynunu uzatıp ilmeğe geçtin. Dertler filo oldu herzeyi yedim, Tutuştum dedikçe geriye kaçtın Karaya boyarsın kaçıp köklerden, Hisseler kaparak lordlar düklerden, Gövden yere inmez, mavi göklerden, Düşlerinde bile uçmayı seçtin. Yüzüne gülünce ak saçlı adam, Hicaptan tutuştu, sarardı âdem, Git dedikçe bana uzaksın madem, Kardeşe gazaplı Haham’a taçtın. Odadan mı çıktın gaz mı verdiler? Sendeki cevheri nasıl gördüler? Perdenin ardında neler ördüler? Büyük ödül alıp köşküne göçtün. Aklım hep karıştı, tavır, sözünde, Işık göremedim, sönük gözünde, Şüphelerim artar oldu özünde, Camide minare ayinde haçtın. Yalan doruktadır budanan doğru, Böğrüme saplanır amansız ağrı, Yankıyı bulunca bu büyük çağrı, Doymayı bilmedin her zaman açtın. Bin yıllık vatanda kiracı oldun, Bunca husumetle sen nasıl doldun, Söyle hangi ayak ve hangi yoldun, Papanın gözünden ışıklar saçtın. |