VUSLATIN /VESİGurbette yollarım şebe hün ile düğümlenmiş Ürkek bir cerenin gözlerinde buldum kendimi Kırık gönlümde ıpıssız akşamların kızıllığı gezer Akşam suzinakla batar ıtırlanır özlemle mihrican Penceremin güncesine seherde özlemler düşer Duvardaki portreler gözlerime anılarımı çiseler Seninle yaşadım ömrümün en bahtsız çağını yâr Gurbetle acıya şerbetliyim uğramaz vuslatın (v)si Bulutlar dağlara pamuk dokudu kader bana ağyâr Kavaklar yeşeriyor gözlerimde nem duman duman Gelmedi nevbaharım sevdanın kervanında tar-ım Sustu kırlangıçlar ,akşamcılar nehir kenarına ipotek Göl kıyısındaki asırlık ağaç dalları gibi yorgunum Bir benim gülmedi bahtım ömür su gibi akıp gitti Hancılar gitmiş nice hanlar harap sevdalar bitmiş Gurbette heybesi sırtında gezen seyyaha döndüm Ölümsüz sevdaların sahibine dönüp açtım ellerimi Dertler damarımda sızar ,kanımda demlenir hüzün Hasret kaldım ben sevgiye aşk çölünde savruldum Gurbet bana düşmüş ,çare yok bomboş avunurum Fasılasız geçer zaman saatlerin kökünün sıdkı sıyrık Evlerin etekleri yosun yeşili yerlerde salyangoz izleri Aç köpekler sokaklarda başıboş dolaşınca gelmiştim İzdüşümlerimde elmalı şekerler hep güneşe benzer Yağmur yağarsa uykumda ben hep güneşe yolcuyum Anadoluya gitsem şalvar giyip kenger yemlik toplasam Üstü başı güneş yanığı toprak kokan çocukları sevsem Gurbette insan başka hava başka su başka âlem başka nurcihan* |