bu şiir gerçekazarlanmış şiirler yazardım sana at kokan akasya diblerinde atılan bütün tütün kâgıtlarını toplardım kahveler zevatı dağıldığında utanılacak ahvâl değildi naçarlık bir milletin sefer-i beraberliğinde yılda bir gelirdi gezgin ip boyacıları tanırlardı beni belimin büküklüğünden taşıyamazdım sana dair acıları bir dirhem kök boyasına verirdim biriktirdiğim hurda bakırları hani pıhtılaşmasa damarlarımdaki kan doldururdum ağzına kadar şah damarımdan kan damlardı canımı batırarak yazdığım hokkamdan küs tutmuş şiirler yazardım sana alt yazılı mavimsi utangaç sanırsın ki,yüzgörümlüğü verilmemiş gerdek gecesi yüreğim dağ dolu derdin giderdin bulutlar gönderirdim arkandan obanıza gelinlik gibi tül gibi ejderhalar tünerdi dönüş yollarına hazan gelmezdi bir türlü şiirler yazardım sana eli yüzü kirlenmiş ardıç diplerinde demlenmiş karamuk boyasından en içli sevdaların bozulmamış mayasından şiirler yazardım sana yaslanıp kale duvarlarına kulak vererek zindan uğultularına çile çeken sevdalar tanırdım ah...yörük kızı içimdeki son sızı yine de sana yazdıklarımdan utanırdım şiirler yazardım kök boyalarından içime düştüğün yanımdan kasım |