bakır rengi ayrılıklaryarım yamalak olunca şehir gün batımında omzuna biner gölgelerin çoğu akşam üstü ayrılmalarında madam bile bile mi seçtin gitmelerin demini daha mı beter otursun istedin acı bu kadar yaşanmışlıklardan sonra öyle mi hani öksüze akşamdan doğduğunu biliriz de ay’ın sanki yanıkaraya gelir sevdalar benden yana neden ben bin eker bir biçerim ki tutsam diyorum akşamların ucundan sabahlara ilintilesem ve kudretli yer döngüsüne dirensem arş değişse konumundan bu sökük yüreğimle bırakıp beni gitmesen madam herkesin evine dağıldığı gibi musalladan bedenim sönmemiş çenem çekilmemiş nasıl gidersin ki seni bir ömür ciğerine çeken adamdan bari bergüzar bırak gözlerini kuzeylim say ki balçığım yeni o şimâl rüzgârlarıyla bir daha üfle nefesimi kasım |