vakit yokgece hüzün kıyılarında dolaşırım gel vakit doldu istemesende büyütüyor bu kanlı toprak acıları nereye gömsem fıskırıyor filiz filiz her yol ayrımında yeni bir hasat her sözde bin bir kabahat gel vakit doldu kızarmadan akşam güneşi şu güzelim saclı yalnız bulutlar düşmeden yerlere acılarını alda gel bu toprak karıs karıs parçalanıyor nedendir kim bilir gitmekte içinde taşır bir acı gel vaktim kalmadı sabır ögütüyor düşlerim en ıssız gülüşlerini bir bir kazıyıpta aklıma beynimden kan damlaya damlaya hangi yola giripte kaybolur bu vijdansız hüzün hangi durakta beni bititrirde son bulur |
Hüzün ve hasret.