Yolun SonundaKum, saatinde bitmeye yüz tuttuğunda Aydınlık ucu görülür sonsuz tünelin Titrek bir çift göz aranır unuttuğunda Yer fark edilir ki toprak, gökyüzü mavi Sessizlik ölümün yüzü, yokla müsavi. Anılar hep tepe taklak, fırlar köşeden Kıvrımları perdelerin, maziye hasret Renklerde çocuksu bakış, coşku neşeden Devamlı koşan ayaklar, çember çevrilir Neden gözlerin önüne mutlu an gelir? Aynada sırıtır gerçek, yokuşlar yorgun Kuş sesleri çığlık çığlık, bahçeler zevksiz Çağlayanlar suskun, kırgın, dostluklar durgun Doyumsuzluk elde, dilde, dökük kadife Katmerler dökülmüş gülde, umut nafile. Yürek çarpıntısı artık, geceden kalan Tek vuruşa odaklanmış, âmâ futbolcu Sessiz hükümdarlık devri, uzaklık yalan Baktıkça gençliğe artan şu hıçkırmalar. Sona kalan son sevdalar, yürek tırmalar İsteksiz adımlar yürür hep kırık dökük Bekçisi bekler yolunu mezarlıkların Koca sevdalar gelmiştir, boyunlar bükük Koyun girmez, susuz bahçe, çevresi duvar Bir sümbül şehri var altında, bir ateş-i nar. Harita burada çizilir, yol çatallanır Çıkışsız, ışıksız odalar, nemli ve sessiz Merdivenler alt kata iner, her an sallanır Karar gecikir beyinlerde, tükenir umut Başladığı anda bitince uyanır sükût. Turgut Uzdu (c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir. |
Kutlarım sizi saygılarımla...