/attığım taşların hesabını müebbet kalp ağrısıyla kesti acımasızdı deniz/
rüzgarınla savurma beni nereye gideceğimi bilmiyorum antik bir şehrin surlarında gözlerini ararken zeus tapınağında saçlarımı tarıyorum sonra Beethoven’ın dokuzuncu senfonisinde la minör oluyor ruhum ben hep tiz çığlıklarda kayboluyorum
her kayıp yeni bir ben...
rüzgarınla savurma beni ak gerdanlı genç kızın zülüfüne dokunup nemli kirpiklerine yapışıyor hayalin asi’nin soğuk kucağına bırakıyorum yüzümü dalgaların zulmüne boyun eğiyorum ittikçe çeken girdabın ağzında mavi bir ölüm geçiyor üzerimden gözlerim açık, yüzümde yorgun gülümsemeyle suyüzüne nefes oluyorum
rüzgarınla savurma beni harflerim birbirine değdikçe yaralı bir şiirzede oluyorum zehir gibi içiyorum sözcükleri ardışık tümceler kuruyorum sana dair kötü değilsin karanlık değil çirkin değil nolur gitme başımdan seni seviyorum.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Rüzgarınla Savurma Beni şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Rüzgarınla Savurma Beni şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.