KURTLAR SOFRASI
Öylesine duruyordu acılardan süzülüp gelen unutulmuşluğun.
Öylesine büyüyordu ki bilmediğim özlemin, Çıngıraklı kahkahalarla gülüyordum. Herkese bir parça bölüştürmüştüm seni. Ne çok talibin varmış meğer. Hepsine küçücük bir parçan kalmıştı. Kimi gözlerini,kimi yüreğini Kimi doymak bilmez şehvetini istiyordu. Kurtlar sofrasında parçalanıyordun her akla gelişinde. Birisi de çıkıp mutlu olsun demiyordu hani! Benim olsun,tek beni sevsin derdindeydiler. Böyleydi alıcılar. Gözalıcı bir mücevher gibi karşılarında durmuştun sen de; E hakediyordun her bir parçanın koparılıp çalınışını. Bitmek bilmez bir iştahla yarışıyorlardı, ’’En çok ben sevdim.’’ diyerek. Hepsi kendini haklı görüyordu. Bir ipe dizilmiş boncuklar gibiydiler. Uzaktan izlemek ve beklemek istiyordum. Olacakları bile bile istiyordum görmeyi. Bu benim seçimimdi. ’’ Söyle sen ne istiyorsun?’’ diyecektin bir gün isyan edip. Ruhumu seven ruhunun huzurunu diyecektim ben de... Ve dönüp arkamı gidecektim gölgelere! |