BEN DEĞİLİM SENİ SEVENben değilim seni seven.. her güne ısdırapsız uyanan gözlerim gün penceremden vurunca usul usul camdan görünen güneşi avuçlar sürer yüzüne bugünde nefes aldığım için şükür derim. gurur kapılarını örttüm gelişine zorlama kurşun geçirmez sözlerin işlemiyor bu yüzden oyalanır dert mendilim kendi kendine iğneden ipliğe canına yandığımın hayatına büyük kadın numarası çekerim rulet masasıdır yaşam sıram geldikçe silahı dayarım şakağıma çekerim ıskalamadan bugün de boş geçtim şükür. içimde kısa şortlu bir kız çocuğu elinde çemberi çevirir sokakları savaşlardan açgözlülükten ıslanan kirpikleri kurur bir gülücüğün ışığında sevilen saçları kan kırmızısı asi ruhundan salınır sever seni o tüm masumluğuyla. siyah bir kuğu masalıdır düşleri çirkin ördek yavrusu adımlarından izler taşır kanatları ne çok kaybetmiştir sevda nehirlerinde sevdiklerini sürüklenen her anı/nın arkasından boş gözlerle bakmak bilsen nasıl ağır bir yük elini uzatsa tutacağı bir kağıt parçasısın artık seni seviyorum denen dudaklar bırak kilitli kalsın kelimelere karalanmaktan kirlendi. ben değilim seni seven.. sevdanın saçları uzundur bilirsin belikleri öpücüklere sarılmış sevenin boynuna dolanır ahh o kokusu içimi eritir ama aldırma bana ben artık üzülmemenin formülünü de buldum gurur artı umursamazlık eşittir yokluğuna alışmak tıpkı sigaram gibi nasıl onun varlığına bağımlıysa dudaklarım senin yokluğuna da bağımlı hale geliyor zaten hiç yok gibi bir şeydin geldiğin gün dönmek için saatlerin yelkovanlarına asılırdı gözlerin kal demeyeceğimi bilirdin. acemi bir sevdanın ilk yürüyüşlerinde tökezlemiştik daha henüz kaçmanın bu kadar kolay olduğunu bilmiyorduk bilmiyorduk sevdanın aynı zamanda gitmek olduğunu olmayacak duaya amin derken bulutsuz gözlerimiz yağmur ağaçları gibi dimdik uzun bir yola baş koymuştuk özlemle yağmur bekleyeceğini gözlerimizin nereden bilecektik. neyse... ben değilim artık seni seven. yüreğim göçebe kuşlar gibi sıcak iklimlere göç ediyor aysberg duruşun içimi üşütmüş titriyor benliğim bir ağaç kovuğu göğsün ben sindikçe içine dışarıda kalan ayaklarım ıslanır seninse gidişime hazır gözlerin. Ayvazım DENİZ |
karanlık solar mı.
benlik kendinde kaybolur mu,
kaos da düzen olur mu,
hezeyanlar dingilliğe erer mi
iyi şiir selamla.