YÜREĞİMDE YER EDENLER...
Edebiyat Defteri’ne üye olduğum tarihte naçizane çalışmalarımı Desem Ki adlı başlık altında sayfama döküyordum. Söylemek istediklerim hala çok eksik bana kalırsa…
Bu çalışmamı ezberimde olan değerli şairlerin yüreğimde yer eden şiirlerine ayırdım. Hepsi şiirsel bir dünyanın ışıltılı kucağında şiir esintileriyle uyusunlar dilerim. *** Annelerin ninnilerinden Spikerin okuduğu habere kadar, Yürekte, sokakta ve kitapta yenebilmek yalanı, Anlamak sevgilim, o, müthiş bir bahtiyarlık, Anlamak gideni ve gelmekte olanı.. Nazım Hikmet RAN * Ey özünün sırlarına akıl ermeyen; Suçumuza, duamıza önem vermeyen; Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık; Umudumu rahmetine bağlamışım ben. Ömer HAYYAM (Gıyaseddin Eb’ul Feth Ömer İbni İbrahim’el Hayyam) * Öyle bir kelime söylesem ki diyorum, Dışarıda bir başkası kalmasa. Özdemir Asaf . * Telâş Yaşamak değil, Beni bu telâş öldürecek. Özdemir ASAF * İnsanlar vardır; berrak,pırıl pırıl bir deniz Boşa gitmez ne kadar güvenseniz Dibini görürsünüz her şey meydanda Korkmadan dalarsınız,sizi sarar bir anda İçi dışı birdir çekinme ondan Her sözü içtendir,her davranışı candan... Can YÜCEL * Sen benim sarhoşluğumsun ne ayıldım ne ayılabilirim ne ayılmak isterim başım ağır dizlerim parçalanmış üstüm başım çamur içinde yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim. Nazım HİKMET * BİRİ Ona seni anlattı,sana onu anlattı.. Başı ona anlattı,sana sonu anlattı.. Yarım yarım yaşayan darmadağın evlere Birin ne kadar bütün olduğunu anlattı. Özdemir ASAF * BİR ŞEYİN ADI Önce, büyük büyük düşündüm; Sonra büyük büyük yaşadım. Ne varsa, onlar aldı. Şimdi bana küçük bir ölüm kaldı. Özdemir ASAF * AN Gülüş bir yaşımdır öbür kişiye; Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye.. Anılarından kale yapıp sığınsa bile, Yetmez yalnız başına bir ömür bir kişiye. Özdemir ASAF * Ben çok alışmışım Kendi şiirimi kendim okumaya. Ben çok alışmışım kendimle kalmaya. Ben çok alışmışım yalnız kaldığımda şiir olmaya. Cemal SÜREYA * MUT ( SUZ ) Kim istemez mutlu olmayı Ama mutsuzluğa da var mısın? Cemal SÜREYA * Çocuk olsam yeniden.. Bir tek düştüğüm için acısa canım. Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece… Cemal SÜREYA * UNUTACAĞIZ ONU Kalbim, unutacağız onu, Bu gece, sen ve ben. Ben ışığı unutayım, Onun sıcaklığını sen. Unuttuğun vakit, söyle bana, Ola ki düşüncem donar. Acele et, oyalanırken sen, Hatırlayabilirim tekrar. Emily Dickinson * Seviyordum Sizi Seviyordum sizi ve bu aşk belki İçimde sönmedi bütünüyle. Fakat üzmesin sizi artık bu sevgi İstemem üzülmenizi hiçbir şeyle. Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi. Bazen çekingenlik, bazen kıskançlıkla üzgün. Bu öyle içten, öyle candan bir sevgiydi ki Dilerim bir başkasınca da böyle sevilin! Aleksandr Sergeyeviç Puşkin * Ağzımın Tadı Ağzımın tadı yoksa, hasta gibiysem, Boğazımda düğümleniyorsa lokma, Buluttan nem kapıyorsam, vara yoğa Alınıyorsam, geçimsiz ve işkilli, Yüzüm öfkeden karaya çalıyorsa, Denize bile iştahsız bakıyorsam, Hep bu boyu devrilesi bozuk düzen, Bu darağacı suratlı toplum. Oktay RIFAT * Virgül Bir virgül dilimin ucunda, Ezik ve kekremsi, Her bütüne meydan okuyan Oktay RIFAT * SİSTE Ne tuhaf, siste yürümek! Her çalı, her taş ıssız, Ağaçlar görmüyor birbirini, Hepsi de yalnız. Hayatım aydınlıkken henüz Dostlarımla doluydu dünya. Çöktü işte şimdi sis, Biri yok ortalıkta. Karanlığı bilmeyen Bilge değil, olamaz. İnsanı ayıran her şeyden, Karanlık: hafif, kaçınılmaz. Siste yürümek ne tuhaf! Yalnız olmaktır yaşamak. Kimse kimseyi tanımaz, Herkes yalnız. Hermann HESSE * Beğendiğiniz bedenlere hayalinizdeki ruhları koyup aşk sanıyorsunuz. William Shakespeare * ÇOK GÜZEL ŞEY Yaşamak güzel şey doğrusu üstelik hava da güzelse hele gücün kuvvetin yerindeyse elin ekmek tutmuşsa birde hele tertemizse gönlün hele kar gibiyse alnın yani kendinden korkmuyorsan kimseden korkmuyorsan dünyada iyi günler bekliyorsan hele iyi günlere inanıyorsan üstelik hava da güzelse Yaşamak güzel şey, Çok güzel şey doğrusu! Melih Cevdet ANDAY * Bizimki Bir Aşk Hikayesi Değildi. Aşk’tı Bizimki, Gerisi Hikayeydi. Can YÜCEL * Sen Aklıma Gelince Sen aklıma gelince her şey gülümserdi. Ağaçlar şarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi. Ey sevgilim, bilirsin benim ne çektiğimi: Garip başımın derdi bir yürek taşıyorum. Anlarsın niçin uzak yerlere baktığımı: İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum. Görünce gülme sakın çırpınıp aktıgımı: Ilık ve aydınlık bir denize koşuyorum. Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de, Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende. Sabahattin ALİ * Yıldız olur sana ışık tutarım, Bülbül olur pencerende öterim. Yer altında belki rahat yatarım Yer üstünde çektiklerim dindi mi... Sabahattin ALİ * BAŞLASIN Dünyaya gel İnsan başlasın Tanrıyı bul Korku başlasın Ağalık beylik Bir bir başlasın Bin yıl, on bin yıl Bunca emek bunca yıl Nemrut bitirsin Süleyman başlasın! Sen ki dünyayı cennete çevirdin Dünyaya hükmün başlasın. RUHI SU * Tren Sesi Garibim; Ne bir güzel var avutacak gönlümü, Bu şehirde, Ne de bir tanıdık çehre; Bir tren sesi duymaya göreyim, İki gözüm İki çeşme. Orhan Veli KANIK * YEİS Akşam üstleri geliyor Tam insanlar işten çıkarken. Salkım salkım tramvaylardan Bir güzel çocuk yüzüyle gülümsüyor Namussuz, akşam üstleri geliyor. Neremden yakalıyor, bilmiyorum Ben tam sevmeye hazırlanırken On altı yaşındaki sevgilimi. Elini elimle tutmak Yirmi dört saatte bir Sıcak bir laf dinlemek isterken Rezil... Tam o saatlerde geliyor. Sait Faik ABASIYANIK * KALMAK TÜRKÜSÜ Daha gidilecek yerlerimiz var Şu sohbetini dinler gideriz. Coştukça şarkılar, türküler, sazlar Rakı mı, şarap mı, içer gideriz. Geçse de umudun baharı yazı Gözlerde kalıyor yaşanmış izi Kimseler kınamaz burada bizi Ne varsa hesabı öder gideriz. Söyleyecek sözü olan anlatsın İsterse içine yalan da katsın Yeter ki kendinden, bizden söz etsin Yalanı doğruyu sezer gideriz. Neler gördük neler bu güne kadar Daha gidilecek yerlerimiz var Bizi buralarda unutamazlar Kalacak bir türkü söyler gideriz. Sevgiye var olduk sevdik sevildik Kavgalara girdik öldük, dirildik Bir anlam fırını içinde piştik Anlamlı güzeli sever gideriz. Özdemir ASAF (Başımın tacı Şairimin baş tacı Şiiri) DESEM Kİ Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır, Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor, Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini, Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim, Senden kopardım çiçeklerin en solmazını, Toprakların en bereketlisini sende sürdüm, Sende tattım yemişlerin cümlesini. Desem ki sen benim için, Hava kadar lazım, Ekmek kadar mübarek, Su gibi aziz bir şeysin; Nimettensin, nimettensin! Desem ki... İnan bana sevgilim inan, Evimde şenliksin, bahçemde bahar; Ve soframda en eski şarap. Ben sende yaşıyorum, Sen bende hüküm sürmektesin. Bırak ben söyleyeyim güzelliğini, Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber. Günlerden sonra bir gün, Şayet sesimi farkedemezsen, Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden, Bil ki ölmüşüm. Fakat yine üzülme, müsterih ol; Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini, Ve neden sonra Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede, Hatırla ki mahşer günüdür Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum. Cahit Sıtkı TARANCI * YALNIZIM GECENİN ISSIZLIĞINDA Yalnızım gecenin ıssızlığında, Taşlı bir yol ışıldar durur siste Çevre suskun, kulak vermiş Tanrı’ya, Yıldızlar konuşur birbirleriyle. Gökyüzünde görkemli bir şölen var! Toprak, mavi bir ışıkta dinlenir.. Kimi bekliyorum, aradığım ne? Yüreğimi böyle daraltan nedir Beklediğim hiçbir şey yok yaşamdan, Geçmişten de pişmanlık duymuyorum; Özgürlük ve huzurdur aradığım! Unutmak ve uyumak istiyorum! Ama benim uyumak istediğim O soğuk uykusu değil ölümün... Yaşam da uykuya dalsın içimde, Usul usul inip kalkarken göğsüm; Gündüz gece, tatlı ezgileriyle Bir ses türküsünü söylesin aşkın Yeşil dallarıyla ulu bir meşe Eğilsin üstüme ve hışırdasın Mihail Yuryeviç Lermontov |