Mevsimlerim
Kırlangıçlar uçmazdı gönül mevsimlerimde
Kelebekler raksındaydı gün ışığı Geceyi görünce uzaklarda, heyecanlanırdı Kanatları titrekti pervanelerin Fenerleri bile hüzün sanarak Bir teselli uğruna Ölümüne dönmeye aşık Gün doğuşunu göremeden Teker teker ölürlerdi Vefalıydılar Yürekleri üşürdü kavurucu sıcaklarda Ayrılık, mumlarını yakardı Oysa Bilemezdiler bütün fenerlerin kör olduğunu Kendini göremediklerini… Göç mevsimini tanımazdı mevsimlerim Bütün kuşlar sevda türkülerine tutkun Gerdan gösterirdi ceylanlar zamanlı zamansız Bulutlar pamuklaşırdı Güller yapraklarını dökerdi en güzel kokuları sürüp Güneş yorgun ama mutlu sabahlara uyanırdı her şafak Satenden çarşaflara bürünürdü ufuklar Benim mevsimlerim saydam hayaller doğururdu Gecesi gündüzüne uzardı Her şafak aşkına kavuşurdu, bıkmazdı Hoşluğu yakalayınca içi, dışı nasıl da aydınlanırdı Mutluluktan karanlıkların Benim mevsimlerimde bütün yollar aşka çıkar Aşka kavuşurdu Huzur kokardı papatyalar her falda “Sevmiyor! ” demezdi hiçbir yaprağı Gülümserdi her köşe başında seven yüreklere “Seviyor! Seviyor! ” derdi Ne depremler olurdu bağırlarında Ne seller akardı Güneş değil Sonsuz bir sevda tutuşurdu avuçlarda, yanardı Şimdi yoksun Takılıp gitti ayak izlerine mevsimlerim Sensiz kaldığım gibi Mevsimsiz kaldım İnanmazsan bak yollara Hep bekledim Hep beklerim. Resim ve gömülü yazılar için Nur Hanıma teşekkürlerimle. |
şiirin sesi son anda bir çığlık gibi düşmüş kaleme..