son saatlerindeyim hücre hapsimin bir gece daha ölmek üzere merhaba zırh giyinmiş sabah yine başıboş gezdirirsin cüssemi yine yollar peşimde olur kaldırımlar ensemde
işte her şey dümdüz yine dün bıraktığım gibi her şey yerli yerinde sahil, banklar, umursamazlık çiğneyen çocuklar, o simitçi fenere konan martılar köşedeki ayyaş bir tek ellerim yerine yabancı bende yine o kunduz telâş
bir uçağı kaçıran terörist gibi ayrılığın ilk günleri gözün hep arkada, yüreğin tetikte manzara resmi gibi sessizim dut ağacı bülbülü gibi ki sessizlik boğar beni bu aralar, sanki üşümüşüm ertesi gibi sürekli zan altında bırakıyorum kendimi daha demin gammazladı yine içimi ırgalayan o serseri
zaman buçuk vuruyor raksını teyyare dansı yapıyorum denize karşı kim demiş sarhoşum! kim demiş zik-zaklar atıyormuşum yoldaki düz çizgilere öfkemi ilikliyorum kibrime! kolay mı!
işte çekiliyorum kim daha iyi becerirse diye kim daha iyi anlatabilirse bu "leylâ’dan vazgeçme faslını"!..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Leylâ'dan Vazgeçme Faslı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Leylâ'dan Vazgeçme Faslı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.