YARAyüreğimin kıyılarında ayak seslerinden arda kalan o hengamede topuklarım sancıtırken toprağı ayak izlerinden haberi yok bu sokakların ve üşürken iliklerim hasretin yeli ile iklimsiz bir yarasın sen sol göğsümde kendimden daha da eksilip sana kadar kalışım şaşırtmasın seni aklından hiç çıkmayışım bir neşter boşluğunda , kan uykusu nöbetlerde akıttığım göz yaşını hürriyetine bağışladım da huzur diye kanıp canımı yakan rüyalara daldım aynı düş içinde ayrı iki ahmaktık en çok ben ıslandım bir anahtar çevirdim şiraze / siz duygularıma suskularımdan fazladan bir umut daha çaldım kara demesinler kadere sen varsan içinde aşk demesin seni tanımamış hiç kimse cehennemliğim belkide kim bilir dünyadan bir avuç ateş doldurup ceplerime giderim itme beni gönül kapından, kalkamam düşersem bir ıslıkta yakarım geçmişimi, eğer canı gönülden istersem üzülmek yok her ne olursa her ne olursa ağlamak ta sevileceğimi bilsem doğrulurum olduğum yerden düşleyeceğini bilsem kırpmam gözlerimi çek içine bir nüshada sustuğun kadarını aşkın sustuğun kadar içinden sev beni şifa ise varlığın, bırak can çekişsin dudağımda söz seni kanadığın yaradan tanıyorum kuşluk vakitlerini bile varlığından seviyorum sol göğsümde ağır aksak bir ölüm üç gün telaşı olmayan bir kelebeğim işle içime derin derin en çok seni seveyim Gülşah Gayret Tekirdağ _ |
düşleyeceğini bilsem kırpmam gözlerimi
içime dokundu,
daim olsun...