Gül ve Diken
Bir kitap yazıldı bin cesaretle
Sıradışı bir kaç olayla gizlenmişlerdi Yerin on kat dibinden gelmişlerdi Güneşi görünce sararmıştı yüzleri Gökyüzünde görmüşlerdi sivriyi Endişenince kızarmıştı gözleri Dibe düşmüştü anlayınca gerçeği Gözden kaybolmuştu ölüsü dirisi Ruhu dönmüştü sancının bir ikizi Denize dökülmüştü tane tane sesleri Gürültüyle uyanmıştı soğuktu güzleri Peşpeşe görülmüştü vardı bir hikayesi Masalı, sancısı her şeyi Görülmüştü daha önce böylesi Gümbürdetmişti göğü yeri Bilemezdi sözleri Geri gelince bir bütünü gerisi Sırasıydı her şeyin vardı bi gizliliği Sonrasında dağıldı dediler İnce ince sancı gelir sonra seni sarar dediler Birden geldiler üstüme üstüme Belki beklerdi ince ince bir kaç çeşme Ne bilelim biz, öyle dediler İçimiz buruktu, tadımız yoktu Belki güzdü biraz, sonbaharın soğukluğu Anlatma anlatma bana lütfen Ben biliyorum gül dikenden üstündür zaten Bir varını bir yoğunu Her şeyin bir dönüş yolunu Bulmak gerekirdi aslında Becerseydi eğer daha dünden Son şansı o da dolu dolu Meğer gözünden akan tek yaşmış olan Varsayımların, kınamaların var olduğu bu dünyada Kılıcım bile yeterdi susturmak için her şeyi |
adına aklımın takıldığı, okuduktan sonra yüreğime takılan
şiirinizi ve de bu eseri yazdıran yüreğinizi
en kalbi duygularımla tebrik ederim