GEMİLERİ YAKMAK
Yâri gördüğü anda sevincinden öyle ki
Meri keklik misâli sekip sekmemek vardır. Bâd-ı sabâ aşkıyla çile çeken bülbülün Gülün dalına konup şakıp şakmamak vardır. Frekanslar tutunca nasılda kaynıyor kan Özü candan sevmişse yakışır mı su-i zan? Tebessümle birlikte göz göze geldiği an Şimşek olup gönülde çakıp çakmamak vardır. Gerekirse sîneye saplamalı o şişi Yâr uğruna ölümü göze almalı kişi O sıradan şey değil aşk aslında risk işi Gemileri yâr için yakıp yakmamak vardır. Alttan almak gerekli onu üst etmek için Sözün güzelin söyle dostu mest etmek için Vefâlı mı değil mi yâri test etmek için? Bir kez olsun geriye bakıp bakmamak vardır. Sen yoluna devam et eller ne derse desin Hakk’ı savunuyorsan gür çıksın senin sesin Dünü dünde bıraktın bu günün içindesin Yarın ise belirsiz çıkıp çıkmamak vardır... 23/03/’15 Hanifi KARA |