Bu akşam fânilerin en bahtiyarıydım. Koptum adsız ve ruhsuz kalabalıktan Uzaklaştım Ufuksuz iştahlarıyla yavan ve kendini beğenmişlerden
Âlem büsbütün tenhalaşmıştı Ağır Ağır Çekti ay ışığını Gecenin, karanlıklarından Gökyüzü siyah kuğu gibiydi
Hafiften bir rüzgâr esti Kasvet cebimde bir bulut peydahladı Durup dururken Kardeşlerimi emzirirken annemin söylediği ninniler aklımdan geçti
Hiç bırakmayacakmış gibi abdalın elini sıktım Allahtan başka kimse bilmiyor Sevimsiz, hüzünlü şeyler hissediyorum dedim Uyku rest çekip terk etti gözkapaklarımı İflas organlarımı yokluyor Kalbime doğru usul usul ilerliyor canhıraş
“Tanrı insanın sırrını söylemez kimseye,” dedi Yüce Tanrı’ya güveni tam olanlardan biriyim bende “Nedir hüzün?” diye sordum “Ruhun kaybettiği ilk savaş,” dedi
Bıçak gibi battı tenime sevimsiz cümleler Sımsıkı kenetledim ellerimi birbirine Sustum, sustum, sustum Duygularımda ruhani bir patlama oldu Sevinç sevinç üstüne kalmadı iç dünyamda Sanki Pentagram yıldızı koptu yerinden Düştü, ritüelin ortasına Bir çığlık yükseldi, Yardı! Gecenin göğsünü Heybetli dağlara abandı
Bi tarafim haşim’ yeri bi tarafim ateş çemberi Unutulmuş gelenekleri ölülerimizin Dünya egonun görmek istediği gibi Adapla adapsızlık arasında sıkışan edep! “Sevgi” Kozasına çekilmiş kanadı defolu kelebek gibi “Merhamet” Sanki işkence sonrası vurdumduymazlığa teslim olmuş gibi
Hayat ölümle sürtüşürken An zamanla yarışırken Zaman mı değişti? İnsanlık mı? Ne çok ”?” var, sigara yaktırır adama
A benim penahım! Meçhul abdalım Bir cevap buldun mu? Lara? Zamanı konuşmak gençlikten konuşmak gibidir Ne fiyatını biliriz ne de değerini Egoya kapılıp kanma Bu çağın da düzeni böyle Umarım farkındalığın farkındasın Değilsen de eh o zaman
Peki, nedir Ego dediğimiz? Bencilliğin soyundan Melek yüzlü Babayiğit Makbul Kravatlı civanlara Kral sofralarda Menfaatin şerefine Kadeh kaldırtır Bir gün ölümün geleceğini bile bile
Nedir menfaat? “Menfaat” Öyle lanet bir şey ki Kardeşe kardeşin lokmasını saydırır
Nedir bencillik? Allah başa vermesin Zehirli sarmaşık gibidir Nasıl ki zehirli sarmaşık sardığı ağacı bir süre sonra kurutursa Bencillik de ruhunu sarar ve bir süre sonra Ağaç gibi insanlığını kurutur
Nedir insanlık? Daima gözden geçirilmeyi gereksinen Çeşit çeşit insan var Aşında alın teri olanı var Arsızı var, hırsızı var Edeplisi var, edepsizi var Emanete ihanet karıştıran var Merhametlisi var, merhametsizi var Maalesef Dürüst olmanın Çok ağır bedeli var
Nedir merhamet? Evrenin direği İnsanlığın olmazsa olmazıdır Mesih’in bedeninden dökülen ter gibi Ateşin üstüne düşen bir damla su gibi Adı konmadık binbir başlı ırmak gibi Suyu çekilmiş duyuları yeşertir
Nedir evren? Kapaksız kitap “İlhai”gücün ihtişamlı eseri O Tanrı ki, ne eylediyse güzel eyledi Buna “Aşk ”da dahildir Amma Bu kubbe altında insan eli değdiği yeri talan etti
Nedir aşk? Aşk mı? İçinde aşk taşıyanın nefes alması zahmetli olur Dile getirmek mahremine halel getirir Aşk, ulvi kelimedir Mahrem gibi, vuslat gibi, hicran gibi; ama mutluluk gibi de Bazen bir gözde görürüz onu, bazen bir yüzde Bazen meltemle gelir, bazen şimşekle Bazen şarap olur sarhoş eder, bazen iman olur uyulur Bazen köz olur yakar, bazen derya olur boğar Bazen sır olur saklanır
Meçhul abdal Güzel insan! Sana diyor ki kalbim İşittiklerimi kitapların arasında saklayıp kurutasım geldi
Sanki melale bir teselliydi A be Abdal Kendime nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum Muğlak hayatın içinde sırtımı geceye dönüp Bir mendil gibi oturup gözyaşı beklerim Her yeni güne bir prozac’la başlarım Hüzünlerimde korkunun nabzı atar Aklım ninni dinleyen o şehla bakışlı çocuklarda kaldı Sol, göğsümde Eskiden kalan bir ağrı izi var Herkes gibi Herkesin ortasında Açıp göğsümü göstermedim Hem hangi ağrı diğerini geçmedi diye ayıplar?
Ne saçma! Ne budalaca! İncinme gibi rezil bir hassasiyetim var İncindim abdal! İncindim ama incelemedim Tahammül deryasında kütük gibi sürüklendim Kıyıya çıktım Ayaklarımı çakıllar parçaladı Dudaklarım zılgıt yemekten çatlak Kalbim mi? Kabuk bağlamadı hâlâ
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tanrının Önünde Meçhul Bir Abdala Döktüm İçimi… şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tanrının Önünde Meçhul Bir Abdala Döktüm İçimi… şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kendime nereden başlamam gerektiğini bilmiyorum"
insan bir süre sonra hayatı bırakıp kendini sorguluyor galiba...o kadar güzel anlatmışsınız ki..içimizdeki çıkmazları...
tebrikler saygımla...