ALEM...
Seyri âlemin ayrı güzel,
Ayrı güzel yitip gitmeden yitik düşler, Sarnıcı âlemin ise en derinden. Derinler ayrı güzel Kaybolmamak adına nice âlem Uzağında kirin pasın Yön bilmeli kıbleyi çoktan. Sessiz pusula hibeli iken yüreğe Sarkık ve savruk nice insan Keşke bilse kadir kıymet Çoktan yitip gitmiş nice vicdan. Aşk ayrı güzel merhamet ayrı Sünepe yargılar akıl dışı Sevda güzel ve sükûnet Hicranı meyletmiş derine çoktan. İç içe geçmiş nice sanrı Onca kırık hayal Deme de sakın ne var arda kalan. Mücadele bir yandan El yordamıyla bulmaksa yolunu Döner dururken devran. Geçme ne yardan ne serden Işıl ışıl parlar gözler Olsa da bağrı yanık çoğu insan. Adı olsa da Leyla Kavuşamadı o bile deli dolu sevdasına Ne dün ne şu an Bin bir tezahürü ile yıkmaz mı yalan Ne bugün ne yarın Yetmedi mi soluksuz kaldığın. Görmese de göz gözü Hele ki o gönül bahçesi sonsuza meyilli Pür-neşe serilmiş iken âlem Ayağının dibine. Özlemdir başa bela. Vuslatın habercisi gök kubbe Var mıdır sevgiye eşlik eden tek lehçe. Zaman zaman devşirme mutluluklar Paye veren kim ise köprüler kuran, Sessiz tek mesken son mekân Ne gurur ne kibirdir reva görülen İnsan ve sevgi en yalın tezahürü Adına âlem denen şu döngünün. |