Önce çürük elma kokusu sonra ölüm ;
Doğmamış bebekler, çocuklar ve kadınlar acımasızca katledildiler.
Tek suçları kürt olmaktı
Kapı önünde eşikte oturup oynayan çocuklar vardı
Beşiklerde bebekler uykuda meleklere gülümsüyordu
Ev halkı sofra başında herşeyden habersiz,
Sokaklarda ise ölüm kokusu elma kokardı .



İnsanlığın diline kıymık batmıştı ,susmuş insanlığın ,bıçak kesiği dili
Eğildi zulmün önünde arsızca insanlık
Çürük elma kokusu gül kokusuna karıştı sokaklarda
Çiğdem bakışlı çocukların susmuştu sinesi
Enselerinde ölümün soluk soluğa buz nefesi




Dudakları memede süt yerine zehir içti Halepçenin gül kokulu bebekleri
Baharda cemre yerine siyanürlü kan saçıldı toprağa
Sustu kuşlar ölüm sessizliği her yerdeydi
Sustu Halepçe börtü böcekler sustu
Her yer de cesetler üzeri hardal tozundan bir ince örtü
Vicdanlar lal çürük elma kokusu her yerdeydi
Kalanların sessiz çığlıkları aktı ,aktı ............
Ölümün acı gözyaşları dalga dalga yayıldı
Zulmün adı ’Enfal ,adı soykırım oldu !
Herkeste iyileşmeyen ruhsal derin izler bıraktı .!
Kalanların çaresiz hıçkırıkları ,çığlıkları dünyanın her yerindeydi.
Zulmün adı ’Enfal ,adı zihinlerde unutulmayan Halepçe oldu !!



nurcihan erdogan