ÜMMET'in ZAFERİ ÇANAKKALE
Uzaktan bir ses geldi ardından bütün ordu
’Çanakkale geçilmez’ diye haykırıyordu. Kimi otuz yaşında kimi daha onyedi. Filistinli Mehmedim ’Allah-u Ekber’ dedi. Karartmıştı gözünü Kerküklü Ahmed dayım, Azerbaycanlı Rüstem dedi ben de burdayım. Şamlı Yusuf ezanı okuyunca derinden, Arş-ı alâ titredi oynadı yer yerinden Ebubekir ordaydı, Ali, Osman burdaydı. Adaletin kılıcı Ömer o taburdaydı. Bir tekbir sâdasıyla başlamıştı bu destan. Böyle savaş göremez dünya kurulsa baştan. ’Çanakkale’ Veysel’in mızrabıydı, sazıydı. ’Çanakkale’ bayrağın vatanına nazıydı. Kimisi Malatyalı kimi Muş kimi Bolu Çanakkale cenginde birleşti Anadolu. Kimisi nişanlıydı kimisi yeni evli. Onlar kâsr-ı cennetin bahçesinde görevli... Düşman gülle atarken Mehmedim süngü çekti Gelibolu yurduna Resul’üm gelecekti. Heycanlıydı askerler, heycanlıydı komutan. Ümmetin duasıyla kurtuluyordu vatan. Her biri bir Kanuni her biri bir Fatihti Mehmedimin her anı dakikası tarihti. ’Çanakkale’ Yusuf’un zindandaki köşküydü. ’Çanakkale’ Resul’ün Hatice’ye aşkıydı. Korkusuzluk korkmuştu Mehmedimin gözünden Kınalı Hasanlarım dönmemişti sözünden Seddülbahir yurduna Melekler iniyordu Ehl-i Salib ordusu korkudan siniyordu Anadan ayrı kaldı, yardan ayrı kaldılar Onlar mükafatını Hak katında aldılar Hepsi geçmişti çoktan anadan, yardan, serden Mehmetçik son destanı haykırmıştı ezberden ’Çanakkale’ ümmetin aldığı son nefesi ’Çanakkale’ Devlet-i Aliyye’nin son sesi Haykırıyordu işte Resulüm’ün neferi, Kutlanıyordu yurtta Çanakkale zaferi Göklerden bir ses geldi ardından bütün ordu Çanakkale geçilmez geçilemez diyordu... |