Düştün!
Yırtılırken umutlarımdan ellerin
Gözlerin ağlıyordu, Gözlerin acıyordu ya, Acıyordum şu hayata, Mevsime Haziran diye çırpınıyordu hayallerin Oysa biz yeni çıkmıştık eski bir kıştan Ve ilkbahar gelmişti papatyaları olan, Ben saçlarını papatyalarla süslemeyi sevdim hep Sen kalmakla gitmek arasında kayıp giden bir yıldızdın Düştün, Bir meteor gibi düştün hayatıma, Yıldızlar beni çağırıyordu da Ben sönen yıldızımın başında dip diri Dimdik yaşama aldırış etmeden Kaybetmeden sevda inancımı Ulvi bir el dokunmuş gibi kalbime Yaşatıyordum seni sensizlikte Ve gidiyordum kışı Ağustos yaparken avuçlarıma Siz körpe bir düşten kol kola yürüyordunuz Ben görüyordum,biliyordum Ve bu yırtık umutlarım dönüşüyordu bir darağıcına Kendimden kurtuluyordum,K Kendimden,yani senden Yani bizden yana dışlanıyordum sizden. Eski bir Ocak oluyordunuz Doğum gününüz eskisinden de neşeli davranıyordu bana Ve gözlerinizin siyahına kirpiklerinizin büyüsü karışıyordu Madam! Ellerinize yakın hangi durakta indiyseniz O durakta terkedin beni. Ben kolunuza ihanet sürülmüş bir yıkıma merhaba bile diyemem Bundan sonra Masal benim için Leylidir, Bu şiir gibi kızımın saçları da leylidir... İçimden kovamadığım sevda ile Ecrinli düşlerle Yıkılmış,bedbaht bir beden ile Gelmiştim de Siz eyşanı seçmiştiniz. Eyşan ki umutlarımın katili. Eyşan ki sizin kolunuzun katili. |