neden bu kadar kirlendik sevgilim acılar kavradıkça demli çayı bayat sohbetlere gömüldü hayat bildiklerinle toplasan hayatı hangi serüvenle katabilirsin bizi
...
denizin elleriyle yıkadım yüreğimi şilepler ağırdı olmadığın ufukta her an yıkılacak gibi üstüme yavaş tonla geçtiler gözlerimden
sonra güvercin mektuplarıyla sesine olan özlemlerimi gönderdim baygın düşleri anlat dedim sevgilim şiddetli ayrılıklar olabilir içinde terfi etmiş acıların iltihabı irin boy atmış çığlıklarıyla afaroz olmuştur belki insanlık anlat dedim anlat sadece
bırak dedim zemheriyle bahar arası sesini uzak giyinmiş rüzgarla gelsin patlayacaksa kulaklarımda anlamı kezzap sözcükler söz sevgilim, söz sana bir ah edersem şerefsizim
hangi ara bu kadar büyüdük sevgilim bu kadar küçülmüş yalnızlıklar içinde
artık taşıyamıyorum bunca kederli kent hikayelerini acılarla bezenmiş yüzlerde gördüğüm korkular beni ihtilal, ihtilal öldürüyor sanki intihar etmiş insanların vicdanı perdeler ardına saklanmış gözler
birazdan karartma başlayacak herkes sığınaklara inecek gibi aykırıyım biliyorum sevgilim her yüreğimi ortaya koymamda hep susturmaya meyil suratlar anla özgürlüğe yemin sevgilim doğaçlamaktan yoruldum bıktım ezberci yalanlar içinde doğru sürgünlerin dervişi olmaktan
söylesene be sevgilim suçlarla belenmiş kentlerin ağır hükümlüsü bir benmiyim restorasyon edilmiş duygular eskiliğini özlerken bunca yenilenmeyle hangi düşleri kavradık ki tezgah altı aşklar satıldı cam buğusuna çizilenler silindi
yaşamak ağladıkça hayata aç kalmak doymadan gözyaşları tüketmek sevgilim
oysa bir resmin kenarında düşledim seni boylu boyunca uzanmak seninle yasak ozanlı anonim bir türküde dudaklarından bir buseydi istediğim hani çatlarken hükmü göklerin bir sarkaç altında yüzünün coğrafyasından geçerken uzandığımız türkünün sevda yerinde sevgilim düşledim sadece bahar düşmüş dağların patikalarında düşündüm seni tarifini yapmadım bilmelisin yağmur boşaldı toprağın karnına en güzel kokuya adını verdim
yinede içimden geçen tövbeler başıma bela sevgilim günah açmış bunca zulüm içinde küfürler sayıklamadan argolu haykırmadan deli zamanda hayat öldürülüyor işte görmezden gelinen ihbar duygular işkenceden geçerken arsızca hangi ispatla kurtarabilirim hayatı
sen yüzündeki yağmuru sakla kar suları inerken kırklar dağından hevsel bahçelerinde bir dut ağacı ol sarıl ben diye gövdene düşen güneşe
içimde hırpalanmış bir vatan dışımda kanayan kentler kökündeki çocukluğumu bulmaya gelirim
ben kendimde herkesi öldürdüm herkes beni öldürdü kendinde bir tek sen kaldın sevgilim aklımla yüreğim arası tek celselik katlimde
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ACININ SERÜVENİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ACININ SERÜVENİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
bir düştü, gülüşe kurban edilen kelimeler yosun tutan tarafından bağlanırken umuda dalgasıydım yüreklerde çağlayan denizlerin sense yüreğimde saklanan bir inci gibiydin kaç kere savrulduk beraber bilmiyorum acının serüveni bitmedi bu yüzden gerçeklerimizde...
gerçekten çok başarılı ,
tüm şiirlerinizi hayranlıkla okuyorum ,
başarılarınızın devamını dilerim ...
Emeğinize sağlık ... Tebrikler .