siyah perdenin içinde saklanan düşler.gecenin karamsar saatleri saaat oni ki şarabın içki olduğu vakitler sıkıntının ayukkaya çıktığı ve sanki bardaktan dökülür gibi bizi hiç ayık bırakmadığı inim inim inlettiği gecenin tam ortasındayız. canımız öyle sıkılıyor ki hiç aklımıza gelmez dediğimiz anılar ve gün boyunca unuttuğumuz her şey bir namlunun siyah perdesinden dökülüyor suratımıza. suratımız darmadağınık sanki bir savaşın cenderesinden çıkmışız gibi yorgun ve bitabız sıkışan ebabil bir gökyüzü gibi ağzımızdan ve burnumuzdan irinler boşaltıyoruz yani içmeden sarhoşuz sabah ne zaman olur, şafak ne zaman kırmızı atar gece ne zaman biter biz ne zaman kurtuluruz bu karabasandan bilmiyoruz. 2015 |