İSTANBUL’A SESLENİŞBir günde kırk türlü renge bürünen İnsanın çaresiz, naçar payitaht! Dıştan bir simitle mutlu görünen İçten acı zehri içer payitaht! Güzel dostum, sıkma canı boşuna Gelsen de üzülme sapan taşına “Kaderim” dediğin gelir başına Deli kız gözünü açar payitaht! Yer altında garip pişmanlığın var Yeryüzünde dosta düşmanlığın var Evvelin ahire şişmanlığın var Arzu, kader, kaza duçar payitaht!! Üç beş sene sonra bu yoğun çarşı Üç beş adım gitmez karşıdan karşı İstasyonda “eyvah” titretir arşı Ömürler durakta geçer payitaht! Sokaklar yurt olur tığ gibi gence Yağmursuz ıslanır inceden ince Yaslanır çınara dert yanar bence Hayata yan bakar göçer payitaht! Ananın hasreti, babasız özel Sevdaların yurdu obasız güzel Sende züğürt kalır özel ve tüzel! Kardeş kardeşinden kaçar payitaht! |
Yüreğinin sesi daim olsun dilerim.