TESETTÜR
Nefsin gözü ayda, zapt olmaz “aslan”
Tilkiyi pohpohla, çakala yaslan Ruhumuzu soyar her gün an be an Murat dağ Ağrı’dan “yüce” diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat Hüneri çeç ile kaplarken arı “Tesettür modası” yapan soytarı Akıbeti ateş, cehennem varı Korkudan gündüze “gece” diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat Bunların halinden belli keramet Keramet ki sonu pişmanlık, zahmet Böyle mi giyinmiş Mahmud-u Ahmet Kalın kaburgaya “nice” diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat Bir karış sakalı, mankenle işi Markalı gözlüğü, altından dişi Doksan dokuz taşlı tespihli kişi İki laf edene “hoca” diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat Tenha yüreğinde top oynar in cin İstersen “sözüne” olsun güvencin Kanını emiyor Müslüman gencin Olumsuz cümleye “hece” diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat Oldurunca yazık demez bu zevat. Soldurunca bozuk demez, bu zevat. Doldurunca kazık demez bu zevat. Bu ki; yücelere “cüce” diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat Bunun ak rengi yok, halkı, ırkı yok Bunun otuzu yok, bunun kırkı yok Bunların Karûn’dan hiçbir farkı yok Bu sene kırkıncı “hacca” diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat Zülfikar Yapar Kaleli Dün batıl diyordu şimdi sarılmış Yanlışsın diyene kızmış darılmış Takiye yaparak nere varılmış Gördüğü güzele "ece" diyen zat “Tesettür” diyerek soyar, bu tezat İbrahim Coşar (Cosari) Dünden bugüne |
Ne yazık ki
Yüreğinin sesi daim olsun diyorum
Adı güzel kardeşim.