BİHRUZE
Gündüz kömürden kara gece ayaz yanığı
Biri sultan biri şah bu meydanın sanığı Mavinin gerdanında mor bulutlar geziyor Yeşile bir hal olmuş karagülü üzüyor Sarılar feveranda, düşene bu cihan dar Han’ın hayalin kadar, Şah’ın keşkeleri var Bir sözcük dile gelir aşığa saç tutturur Söz var ki hal ehline Rahmanı unutturur İki söz üç kelime meydana serdi sofra Sofra da iki sevda bir zehir bir de safra Yazını kar yağışlı, kışını gözsüz görür Birisi ikiyüzlü, birisi yüzsüz görür İnançlar yalçın kaya, tavizsiz yolun sonu Bir şahin bir atmaca tarih seyretti bunu Kustu gök zulmetini meydan oldu kızıl kan Kardeş kardeşi kırdı birdi damardan akan Dışarıda fırtına İçeride himmet var Hiddet sükût bulmadı bu meydanda zulmet var Milyon eğri toplansa bir masum doğru etmez Yüz bin pişmanlık olsa bir hatayı düzeltmez. Cihan cemal bulurdu ışıldardı kâinat Olmasaydı gönülde bir inat bir saltanat Gecenin dili başka kahırlı mı kahırlı Ne birisi çok masum ne de öbürü hırlı Çalkanır çırpınırdı çıkmak için felaha Yollar yara yaslanır, umut kalır Allah’a Kahramanı korkağı haklısı ve haksızı Olmadı bu meydanın, olan kalpteki sızı Gözüyle gözlerinden öptüğünün hasmıydı Hal ehlinin halini teptiğinin resmiydi Gözlerine kızgın kül serpilesi resim bu Bu resim yürekte hırs bu resim gönle tabu Benlik düşünce gönle ne hal kalır ne hatır Dilini tutamayan özrünü ucuzlatır Akşam serinliğinde gözlerini seyretsen Sesin sesine değer, gönlünü tavaf etsen Birine gece sabah, birine ölüm mubah Bu hal kötü ruh gibi sevdalar ölüyor ah! Çalındı annelerden yadigâr gülüşleri Hatayi çığlıkları Selimi ölüşleri Gönüller net düşse de bu dostluk kıyamdadır Başında sevda yeli candan ki can gamdadır! Kalbinde iki yürek habersizce pıtılar Bu hal sır âleminden, bilmez kalbi katılar Gidiyorken candan can vurulmuş sırdan ipe İki gönülde sevda tanıkları bir küpe Gönülde kara elmas, gözlerinde firuze Sevginin adı Taçlı, aşkın adı Bihruze İnsanı insan yapan inancı biliyorsun Ey! Kaleli sır sayıp kahrından ölüyorsun. |