ŞEHİR KAÇAĞI DÜŞLERİM...
Dağınık zihnimin koridorlarında
Yankılar çarparken o flu duvarlara Bin bir yadsımazlıkla çekmişken perdeleri Sığıntı bir yalnızlık Azıcık yeknesak… Üşengeç gölgelerin kırılgan zafiyeti Yabancıların o korunaklı muafiyeti, Nasıl, nasıl da uzağımda. Yayvan bir gülümseme peyda olmuş iken çehrelerde Çoktandır öğütüldü düşlerim Sükutu elemiş tümden O pervasız değirmen, Uzağında alabildiğine engin Fazlasıyla sığ belki de Bir adım uzağında iken tüm mahremiyetin. Aldanmayın asla dipsiz suskularıma Takılmış onca düşüngeç Aklımın kancalarına bir kez. Gülünç bir çocuk kadar ürkek Asılı kalmış o billur avizeye. Derinlerde bir gömüt, Şehir kaçağı düşlerim; Firar etmiş kırıklardan Ve fazlasıyla kırılgan Bir o kadar nüktedan… Üç beş leke üstte başta, Koyultulmuş gecenin hüzünlü dokunuşu Yayılırken günden güne. Fevri, sorumlu hatta tutuklu Korunaklı ve sakıncalı. Tılsımı evrenin Çözümün çok çok ötesinde Sadece yaşamak kendince… |