DÜNYAYA SARILIP UYUMAKkırıldığım yerde kırıkları üst üste batıyor ayaklarıma zalimlerin üstelik, her biri alışkın, hıçkırığımın yorgunluğuna posası üstümde kalmış gider ayak söylenen eserekli sözlerin sarkınmışım saçlarımın kırık uçlarından sessizliğimi sallıyorum bir öteye - bir beriye ... ayaklandırması zor sözler dilimde dolaşıyor üst üste geldikçe kalbi delecek kıvamı yakalıyor acılarım tam orta yerimden geçen bir ıslık var, posası hala özümde dudağımın kirli kanını emecek , yine tükenecek sabrım üşeniyorum yaşamaya düşlerimle gırtlak gırtlağa şirazesinden utanan bu sözüm ona adalet kime ? usandırsa içimdeki çetin savaş, tırnakladığım etleri kendi etim bile ikram eder canımı, kalbimdeki lekeye dokunsam mağrur bir fısıltıdan arta kalan uğultuya kirpiklerimle sendelese ebem kuşağı o zaman haykırıp içime içimden yırtıp alırdım kendimi yeniden doğmanın hazzıyla tımarlamadığım her uykuya bağışlardım gözlerimi onlar da her gece asıldılar ibret gibi boynuma bedava idi yatak döşek ve ninniler yine de sevmediler işte bir türlü beni yan yana geldikçe ufalıyor ses tellerim çillendikçe büyüyorum dudaklarımın tuzuyla her gidene ayrı üşüyorum yankısı gözlerimden sızarken üst üste kuzey yıldızıyla ... haykırsam sağır ederim suskularımı sustuğumdan beridir, yorulmadım ağlamaktan her yalnız şikayet edecek benim gibi çaresiz dünyaya sarılıp uyumaktan Gülşah Gayret / Tekirdağ _ |