Bir Deli'nin Güncesi 2/Karalamalar
Satırlara yorulmuş bir ömrü karalarken
Dili bağlı isyanlar dökülüyor cebimden Bir delinin güncesi zamanı aralarken Kimliksiz küfürleri men ettim edebimden Baş ucumda bir tufan kan rengine boyalı Adım atsam üstüme düşüyor yıldırımlar İçimde ki meczubun çağrısına uyalı Bildiğim tek adresim şu izbe kaldırımlar Her gece boş odama süzülünce karanlık Usulca üzerime çekiyorum yorganı Beynimi bir delilik kemiriyor bir anlık Doluyorum boynuma kırk boğumlu urganı Gözlerimde ki bulut nemleniyor kahrımdan Kente yağmur yağıyor bir ben ıslanıyorum Ruhumda ki sarhoşluk demleniyor kahrımdan Boşalan her kadehte derde yaslanıyorum Ne vakit bir ses duysam tenhasında caddenin Hep gayri ihtiyari büyüyor adımlarım En güzel örneğidir geldiğim son raddenin Bendeniz çayı bile ürkerek yudumlarım Dilimde rüzgarlardan ödünç alınmış ıslık Üstelik ezgisi yok üstelik boğuk boğuk Ahvalimi sorana desem de iylik haslık Oysa yüreğim hasta ve yalnızlık çok soğuk Suretim aynaları garabete boğarken Ben hep kendimden kaçıp hep saklanır olmuşum Çünkü her yeni sabah bin bir umut doğarken Ben ebedi gülmeye yasaklanır olmuşum İdam mahkumu gibi gözlerim hep şafakta Gardiyan yelkovanlar adımı fişliyorlar Bazen de dolaşırken bir ucube sokakta Aç akrepler saldırıp gölgemi dişliyorlar Konuşsam dinleyen yok sussam azarlıyorlar Her sözüm lafı güzaf sayılıyor çoktandır Bu deli duruşumu bile nazarlıyorlar Hunharca hayatıma kıyılıyor çoktandır Kırk senedir bir yolu durmadan yürüyorum Daha kaç yıl uzakta varılacak menazil Sanki bana gel diyen bir hayal görüyorum O belki bir düş kızı belki de bir Azazil Mutlu Aydurmuş |