Ben Özgürlüğüm
özlemin narına dokundum yine.
belki, suskunluğun benim. ağrıyan canın benim. ve ben, kara bir bulutum belki; mavi’ye özlem duyduğum. aşım çalındı, suyum tükendi, gömleğimin yakasına kan bulaştı. pencereme gölge düştü, ama, umudumu yitirmedim yine. bir avuç güneş getirdim sana, bir bardak özgürlük, ve bir somun ekmek, ve kör bir pencerenin ardındasın yine sen. ve sen kör bir dünyasın, güneş nerde bilmiyorsun. sensizlik dünyanın sonu değil belki ama, bütün yalnızlıklar benim içim de biliyorum. ve ben dün sende yaşayan bir adamdım. bugün yalnız bir söğüt ağacıyım. kurumuş göz yaşlarını silmeye aciz. ben çıplak, ben aç, ve ben ölümüne özlemim. sessizce mırıldanan türküyüm. ben dicle’yim, ben fırat’ım, ben mezopotamya’yım, ve ben özgürlüğüm. koynunda sakla beni. ibrahim dalkılıç 02/02/2014 22/30 izmir |
özgürlüğe ve özgürce düşünen( Allahın sınırlarının çiğnendiği bir özgürlük olmadığını belirtmek isterim) beyinlere ve kaleme selam olsun!