Uğur böceği ile GelincikI Bir varmış bir yokmuş Evvel zaman içinde Uzak bir ülkenin şirin bir vadisinde Kırmızı üzerine siyah benekli Obur mu obur Mutlu bir uğur böceği yaşarmış Rüzgarla bir o yana bir bu yana koşuşur(muş) Bahtsızların parmağına konar umut olurmuş Sabah güneşiyle açıp çiçeklere, kuşlara Ay ışığıyla solup yıldızlara dost olurmuş Dağlar olurmuş geçit olsun diye aşıklara Yollar olurmuş kavuşsun diye sevdalılar vuslata Yağmur olurmuş çatlamasın diye avurtlar aşka Mutlu olurmuş çocukmuş gibi hala Sonra bir gün, her şey değişivermiş Sonra bir gün onu görüvermiş… II Kırmızı üzerine siyah benekli Çalımlı mı çalımlı Gülünce güller kıskandıran Gelincik… Kendi başına buyruk Kırların gelini Arsız ve belki de bu yüzden güzel gelincik… Görür görmez vurulmuş uğur böceği Utanmış en başta, kim bilir, belki çocuklar gibi Birlikte oyunlar oynamışlar pervasızca Ağır ağır, âşık olur gibi… Buğday başakları gibi sevmiş onu uğur böceği Sabah alınan sıcacık ekmeğin buğusu gibi Yağmurlu bir günde camdaki çizikler gibi Bayramlık jilesiyle uyuyan kızlar gibi sevmiş onu Sonra ne olmuşsa olmuş Sonra kış gelmiş… III Nasıl olduğunu bile anlamamış uğur böceği Bir gecede gelincik, aniden kayboluvermiş Onu önce gecenin soğuk sarı ışıklarında aramış Ama bulamamış Defalarca kez eşelemiş toprağı gücünün yettiğince Sadece elleri , hep elleri kanamış Karlar yağmış üstüne, vazgeçmemiş uğur böceği Kulaklarını tıkamış kış uykusuna çağıran arkadaşlarına Ve kış, o kadar şiddetli geçmiş ki Parlak kırmızı kanatları donup düşüvermişler öylece… “Artık sadece bir böcek olmuş uğur böceği, Arkadaşlarının alay ettiği Kara kuru, istenmeyen Çirkin bir böcek…” Bayramlar gelmiş geçmiş O kadar acı çekmiş ki uğur böceği Gökyüzü olmak istemiş Allah tan Ve Allah özlediğinde yağmurları olsun diye şiirler vermiş Her ağladığında şiirler yazmış böylece Rüzgar olup mis saçlarını okşamak istemiş uğur böceği Yaz akşamlarını vermiş Allah Buram buram o koksun diye her taraf Sonra bir gün Soğuk kış rüzgarları başka topraklardan bahsetmiş ona Başka bir yerdeki ilkbahardan Başka bir ilkbaharda başka rüzgarların okşadığı aynı gelincikten) Sonra dağlar geçit vermez olmuş Yollar kavuşmaz Yağmurlarda yağmaz… IV Ve bir gün gelincik çıkagelmiş öylece Gidişi gibi habersiz, sebepsiz,nedensiz “Ben geldim” demiş gelincik “Ben geldim bak”,“Artık tekrar seninim…” Sadece susabilmiş uğur böceği Çocuklar gibi dudaklarını büzmüş ve susmuş sadece Gelincikse hiç anlamamış onu Çünkü hiç üşümemiş gelincik Hiç şiir yazmamış Hiç eşelememiş toprağı Hiç kanatmamış ellerini Ve gelincik solmaya başlamış Boynunu bükmüş Parlak kırmızısı kaybolmuş Yaprakları kırışmaya ve ölmeye başlamış Ve daha fazla görmeye dayanamamış böcek Evladını bırakır gibi Yitiğini bırakır gibi Kalbini bırakır gibi Gitmiş… Başka bahara bırakıp Gitmiş… |