MİSLİNA II
Gözlerimin içinde bir çocuk hıçkırarak
Maziyi hatırlatıp ağlıyordu Mislina Umudumun en muhkem kilidini kırarak Gönlümü acılarla bağlıyordu Milsina Ben efkarın harcıyla yoğrulup duruyorken Sen mutluluk tahtında saltanata büründün Gölgeler karanlıkta doğrulup duruyorken Tıpkı gölgeler gibi gözlerime göründün Gülmenin vakti geçti ama sen gül Mislina, Sen gül ki tek tesellim senin gülüşün olsun Ne yaparsan yap şimdi gönlüm dönmez aslına Gönlüm kendi kendinin benliğinde kaybolsun Hasrete yoldaş oldum hicranın kardeşiyim, Dostlarım(!) başucumda sinsi sinsi gülüyor Mislina bundan böyle ölümün sırdaşıyım Gel gör ki ölüm bile ayrılıktan ölüyor... Bir gergefin içinde kaybolup gidiyorum Parsel parsel satılıp sönüyor umutlarım Bir elzemin içinde yok olup yitiyorum Çaresizim Mislina...Yıkıldı hudutlarım Sorma bana ne olur sorma bana bu rahı Çözmedim çözülmüyor bu nasıl bir bilmece ? Merak etme Mislina işlediğim günahı Fersah fersah ödeyip ağlıyorum her gece.. Bir gün hasretim diner belki abâd olurum Belki de fâcir gönlüm konuşamaz lâl olur Dua edersen bana belki azâd olurum İşte o an Mislina’m tüm hakkım helâl olur Dileğimdir, her zaman mutlu mesut ol; heyhat! Viran olan bahçemde simsiyah bir gül düştü Şimdi bana hicranla donatılmış bir hayat Gam kasavet içinde yorgun bir gönül düştü... |