unutmak yalan
ne zaman
miladına gitsem ezberdeki saygının cemre nefesinde heyecandan gölgesi çiçeklere düşer duygusallığın gözlere süzülürken bilginin renkleri gün be gün artan meraktı öğrenmek eskimeyen alışkanlık bu tükenmeyen sevgi ömürdeki servetin en güzeli düşünebilmek yükü ağır tende can için üstüne gitmek hüner sayılır adı zorun akan suların durduğu yer var derin hatıralardan hayallere eli uzanırken huzurun isteyene, vesile çok gönüllerin köprüsüne işte yine kulaklarını çınlattım ey vefa duman elbette karışır esen yellere unutmak yalan, külün soğumaz ocağında 20.01.2015 – Ahmet BOZTAŞ |