SON VEDA
Yine bir akşam üstü, yorgun adımlarımla, güneş batarken
Gözlerim hüzün ve yaşla dolu, kahrolarak hep için için Güneşin son ışığı bir kor misali yüreğimi yakarken Boynu bükük geçtim kapınızdan seni son bir kez görmek için Küçük sadık köpeğiniz saldırdı bana yine acımasızca Seni benim gibi bir mecnundan koruyordu kendi aklınca İşte o an bedenim titredi başımı kaldırıp bakınca Direndim ölüme seni son bir kez görmeden ölmemek için Lakin yoktun, göremedim seni kapınız açılmadı bile Nice isyanlar nice feryatlar o anda geldi de şu dile Gözlerim pencerelere tüller arasına kaydı… Nafile Sevdamdan güç aldım seni görmeden oraya düşmemek için Ne ışık yanıp söndü, işaret olarak ne tüller oynadı Ne kapı açıldı nede yola bakan pencere aralandı Yaş dolu gözlerim her tarafa baktı da seni bulamadı Ayaklarım hep geri gitti seni görmeden geçmemek için Uzaklaştırdı yorgun adımlarım alıp götürdü bedenimi Ayırıp ta orda koydum gözlerimle birde yüreğimi Acısına dayanılmaz dertlerle doldurarak kalbimi Yeminler ettim seni görmeden bu dünyadan göçmemek için Yaktı hasretin, saplandın yüreğime keskin bıçaklar gibi Gözlerime kızgın miller çekildi dünyam kör kuyular gibi Ruhumla bedenim yanyana kazılan derin mezarlar gibi Ölmeyeceğim işte seni son kez görmeden girmemek için |
Yüreğin, kalemin, ilhamın dert görmesin.
_________ Selamlar kardeşim.