taranalım vurulalım sezgisiŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Kime ait dünya insan ne ister!
Dünya; parçalandıkça insanoğlu tükendi yontuldu ve eşildi büyük kader duygusu sonra ses bile dondu; isli menzil ve toprak; adına kurban verildi nesnenin yalnızlığı tiril tiril büyürken gizli bir buğday çimlenişi üşür ayın eteklerinde yittiğinde karanlığın ağzında alevin ıslık sesleri yalnız imgelemde yaşayan kırgın mevsim kırılmağa duran dalların yeşil yapraklarını döktü göksel sürahiler gibi kanadı orman bedevi gelecek devşirdi hayaları ürkütülmüş toprağı başladı büyük ölüm şarkısı mağrur çamların gövdesine yapıştı hangi düşe devrildiğini bilmeyen hücum şırıngası ayaklandı o büyük hüznüyle külhani bir sabah ürkek yarı baygın parmakları geviş getirirken Cehenneme beş kala durdu sızılar denizinden bir yağızlık ruh esti kentlerin üzerinden gölgelerın inceldıği seherde bir vurgun gibi sustu Kendini sakladığı saman üstü çürümüş zaman gibi’ ’Aklım aşk/ol ve köklerden kurumuş tuğlara bedelini sun!’ -------------Son---------- İhanetin yediveren gülü bu günler gelir saplanır ’yıpranmış ruh, delirmeler korosu, sızan salyalar’ tekrar orgazma hazırlanır g/özü kapkara adamlar tüyü hiç dökülmemiş devlette onlar, yargıçta onlar vekaleten var olan dünya bu yüzlerin lahitiyle dönüyor düğümü ve tabureyi halletmenin ücreti kara ve büyük Arz yegane olduğu için kendin atacaksın ilmiği boynuna kendin kıracaksın kalemi, kalkıp yakacaksın ayışığını henüz balta girmiş yangını tozlu karanlıkta giyineceksin güveyliğini. |