KAİNATIN GÖZBEBEKLERİNDEN SÜZÜLEN YAŞLAR
KAİNATIN GÖZ BEBEĞİNDEN SÜZÜLEN YAŞLAR..GÜLİSTAN..
Koskoca kurduğu bir dünya içinde durmadan daralıyordu şimdi yapılacak bir şey yoktu ,onun kurduğu dünya yanlıştı ellerini yakaladığı miniğe sarıldı yine gelecek misin ? diye sordu boynuna sarılan küçük’ evet dedi bana yine şarkılar söylersen gelirim’ hayalleri çocuklar kurardı genelde ,onlar periler cadılar cinler canavarlar beyinlerinde çizdikleri kötü şeylerden her zaman korkarlardı ayni o da korkuyordu ,içinde anlatılması mümkün olmayan bir sıkıntı vardı Feray hanım üsteledi haftaya kardeşim burada Gülistan ,kesinlikle onunla tanışmalısın, o çok güzel o çok iyi bir insan ,dediğinde biraz mahcup , niye olmasın ki ? dedi, annesi de duyuyordu çalıştığı bölmeden görünmek istemedi o anda sesini çıkarmadı onlar çok güzel bir aile idi beş kişilik dünyaları vardı hatta altı ,kardeşini sürekli anlatan bu kadın haklıydı belkide niye olmasın ?güzel bir insanla tanışmak arkadaş olmak sonrasında onunda hakkı idi bir yuva kurmak yapayalnız bir kızın işi çok güçtü şu ülkesinde , vakit tamam denildiğinde yeri yurdu olmalıydı hüzünlü kederli bazen şüpheli olan alın çizgileri rahatlamalı idi artık, gerginliği yüzünde çizgiler oluşturuyordu buna son vermeliydi ağzındaki böğürtlen dişlerinin arasında kanarken onun tüm tadı yayıldı içine damlayan o mürekkebi bembeyaz gömleğinde lekeler yapmıştı, kendi kendine gülüyordu şimdi Batsy yeni bir tarif harika bir kurabiye sakız reçeli var içerisinde diye elinde bir kağıtla heyecanla sabahı renklendiriyordu Gemici ve ailesi gece çoktan ayrılıp kaldıkları otele giderlerken ısrarcı Feray hanım telefon numarasını bırakmıştı hayat renklerini değiştiriyordu belkide elinde koskoca satır ona ait mutluluk pastasını parçalara ayıran haset dolu yaşlı kraliçe gibi görüyordu bazen hayatı onun dedikleri niye olmuyordu ?belkide daha güzel şeyler daha doğru şeyler yaşatacaktı şu hayat ona kim bilir? KAİNATIN GÖZ BEBEKLERİNDEN SÜZÜLEN YAŞLAR Küçük beyaz zambaklar büyüyor bahçemde tertemiz saf özgür bırakılmış doğanın ellerinde korumalı tahta çitler ördüm gerisine bu ruhum işte bembeyaz elbisesinde bir kadın yanaştı şimdi hayatımı avuçladı elleriyle talih denilen kader çizgilerim belkide onun elinde güler yüzlü sevgi dolu bana giydirilen şeytan kostümü sıyırdım üzerimden beyaz zambakların elinde kan kırmızı pembeli zakkumlar yok artık beyazlar var artık üzerimde düşünürler yazarlar geveze filozoflar emredince doğruyu görmenin zamanıdır artık yaşam sayfalarını yazmadan önce gülümsüyorum şimdi en güzel dualarımın sesinde içimde hala bir sıkıntı var sanki batık bir gemi var ölüm sessizliğinde siyah o en dip kapkaranlık suların gerisinde ... İYİLEŞMEK VAR ÖNCE ŞU DUALARIMIN KUTSAL SESİNDE İÇİMDE KOSKOCA BİR SIKINTI SANKİ BATIK BİR GEMİ VAR SEVDİĞİM DENİZLERİN DİBİNDE KAİNATIN GÖZ BEBEKLERİNDEN SÜZÜLÜRKEN YAŞLAR BİR AĞLAMA SESİ VAR İÇERİMDE... ...GÜLİSTAN... |