PİRAYE
Hani bir ses duyardın gönlümün derininde
Yüreğinin en ketum yerlerine akseden Hani o akşam üstü o ayrılık yerinde Gözyaşımın sesiydi sokaklarda raks eden Sen de kahrolmadın mı o ayrılık akşamı Gözlerinden yağmurlar yağmadı mı o gece ? ’Hoşça kal ’ dediğin an zehir ettin yaşamı Vicdanın yüreğine sığmadı mı o gece ? Söyleyeyim Piraye’m halim yok hatrım kırık Kalmadı yüreğimde yaşamaya bir gaye Giderken bıraktığın tek mirastı hıçkırık Senden yadigar diye saklıyorum Piraye Geceler saçlarının karanlığında gizli Geceler hicranıma ortak olmak için var Gökyüzü gözlerinin gerdanlığında gizli Gözlerim gökyüzünü gördüğü kadar yaşar Hece hece yazdığım bu Şiir’in bahtına Hislerimden süzülen gönül yaşlarım düştü Piraye’m senden sonra bu Şair’in bahtına Ayrılıkla donanmış akbabalar üşüştü... Bu gam bu kasvet ile çok yaşamam, ölürüm O an ağla Piraye’m Şairim öldü diye Ben toprağa değil de kalbine gömülürüm Belki mesut olursun kalbindeyken Piraye... |