Elif'in Günlüğünden
Yağmur yüklü bulutlar nasibini almıştı rüzgar ve nemden
Ya ekseni etrafında dönen dünya Muhtaçtı hani uydusu aya birazda Güneşin ne kıymeti vardı Biz canlılar olmasa Yanardağlar tıslıyordu patlama noktasında Fersah fersah inilse de Dibine varılamayan okyanusların kudreti de neydi Fotosentez temizliyordu zehirli nefesleri Bir ağacın yaşı gövdesinde işaretlenmemiş miydi Yediğim portakal dalından düşüp Onca yolu nasibine gelmişti Yaratılanların en tepesindeydim Bunca şey bana hizmet etmek içindi Kusursuz bir mekanizmayla donatılmıştım Görmek için bir çift göz Şu eller ayaklar kulak burun Ağızda başlayıp midede devam eden sindirmekte nesiydi Ve kalp dört odacıklı merhamet sevgi içindi Bu inanılmazı açıklasın biri hangi aklın işiydi Siz savaşlar açadurun hala Kol gezsin füzeler kıtalar arasında Ölüm bölsün bir çocuğun uykusunu anne kucağında Vicdanlarsa satılık levhalarda Sahibini arıyor insanlık bağıra bağıra pazarlarda Gideceğimiz yön belli Hepimizin götüreceği iki metre kefen değil miydi.. elifçede’de. |