Güneş Her Koşulda Karanlığı Boğar
Ne saçın ağarmasından
Ne kalbin ihtiyarlamasından Ne yüreğin tortu tutmasından Ne de saçaklarda buz birikmesinden Korkmalı insan... Rüzgarın doğaya hükmetmesinden Toprağın tohumuna el gibi bakmasından Tarlada başağın boynunu bükmesinden Ağacın meyvesiz kalmasından Hormonun mutfağı istilasından Vücudun zehir depolamasından Ormanların küle dönmesinden Denizlerde suyun tükenmesinden Ve doğanın kuyusunu kazanlardan Korkmalı insan!.. Dünyayı yörüngesinden çıkaranlardan Bölen, parçalayan, düzeni bozanlardan Haramı nefsine helal bilenlerden İnsanı insana öldürtenlerden Hırsına yenik düşen, zulmü kendine hak görenlerden Tutulmuş aydan, parlamayan yıldızdan Işığı çalınmış güneşten Korkmalı insan!.. Mevsimsiz şehirlerden Gökteki kara bulutlardan Yolcusuz yollardan Taşlaşan kentlerden Işıksız sokaklardan Yükselen kapkara dumanlardan Korkmalı insan!.. Ey insanoğlu! Tut ki; korktun bu korkulardan Karanlığa gömdün kendini Her biri hançer oldu Saplandı bağrına bu korkular... Korkuyla yaşanır mı? İyi düşün... Sen korku tanımazsan, daha çok büyürsün Sen büyüdükçe düşlerin büyür Kocaman olur dünyan Yeryüzü aydınlanır, gözlerin gerçeği görür İyilikler, kötülükleri söndürür... Cumhuriyet’in büyür Bayrağın dalgalanır Atatürk yerinde rahat uyur Pırıl pırıl parlar devrimlerinin ışığı Türklüğünle, dilinle övünürsün Bu vatan benim, bu millet ülkemin dersin Allah’tan korkarsın; çalmazsın, hak yemezsin İşte o zaman; Korkular senden korkar Senden korkar, korkutanlar İnan bana; Her zaman, her yerde Ve her koşulda, güneş karanlığı boğar... Rukiye Çelik 28 Aralık 2014/ANKARA |