Bin Cefayla Eyvah Kaldı
Vakit tamam kır kalemi cezam neyse kes de bitsin
Yalan dünya gayrı senden ne pişmanlık ne vah kaldı Suçlu suçsuz vur tokmağı düzen neyse as da gitsin Bir ufacık candan başka ne sefalar ne oh kaldı. Kırk harami gibisinden ne kadar çok çalıyorsun Biraz kaşığınla verip kepçe kepçe alıyorsun İki yüzlü hançerinle yüreklere dalıyorsun Ruhlardaki tevekkülde ne yangınlar ne ah kaldı. Çok zaman geçti aradan söylesene hayat neydi? Pire berber deve tellal börtü böcek başa beydi Önce miydi sonra mıydı? Hayal bambaşka bir şeydi Gökyüzünü içse bile kalpte hüzün nikah kaldı. Allı morlu renklerinle güneş kopar ellerinden Kırk bir kere maşallahlı dolu dizgin yellerinden Işıklarla donatılmış şatafatlı hallerinden Kala kala bir tek geri bin cefayla eyvah kaldı. Baharların hasat senin adın yalan şanın yalan Dolunayla süslesen de senden gelen falan filan Kar borandan savrulup da üç beş dostmuş arta kalan Koca ömür evvelinden olur olmaz mizah kaldı. Yüksel Beyocaktan |