Çavgenimî-Ela Gözlü
Vakitler elaya boyanmış
Zaman doğru zaman tepemde sisli bir yalnızlık uleması. Bu gece hiç ölesim yok Dinime imanıma yok Seni terk edesim yok... Ela/n bilindik bir sensizliğe Şiirlere tıkanmış tümceler Ve daha neler neler. .. Belki faili menkul bir karakol tapınağı Belki toplu bir mezara gömülürüm Zamanın varsa tabi.. Belki kol kola verip Amed’in surlarında Mardin Kızıltepe’nin Batman’ın doğan güneşiyle Yada her hangi bir Mezopotamya toprağında Gülistanlık alnından başladım sevmeye Belki Kürdistan giymiş gözlerinden Falan fistan şiirler örterim üstüme Tenimde işgal edilmiş bir sabah Sana eşkiya eşkiya ölürüm ha. yüreğimden yüreğime kadar Bir gerilla’nın tüm tebessümleri kadar Senle tanıdım rabbimi Senle tanıdım cennetimi Sonrası kimliksiz düşler Sınırdışı gülüşler... Sınır taşlarına yerleşen ölüşler Son bir yusuf kaldı Yüreğimin son asit kuyularında Ve beni yusuf yusuf eden sürgünlüğün. İşte böylesi sonsuzluk kadar. Senle tanıdım gülmeyi Senle bir tadımlık devrimi Tam gözlerinden kokluyorum dağları Elası bir yağmur Elası bir gökkuşağı Ve sınır sıklam edilmiş düşlerim. Ve yeterince aşk olayım Biraz da çehrende "ben" olayım. Çavgenimamin Êvare dem girane ez birçî mam Ez bê te sêwî mam Perîşanim, tifalim Ez bêkes mam Were , tu li kuma |