Ah Gulnarın IV
Ah Gulnarin’im
Biliyorum çok zamansız oldu Bu telaşımı affeyle Belki son dizelerim Belki de ölümün provasıdır Seni böylesine güzel sevmek Ah Gulnarin’im Bütün misak-ı milli sınırları şahidim olsun ki Seni sevmek cinayettir Seni sevmek Mezopotamya kadar diyeceğim Sen hangi ölçü biriminde anlarsın Bilmiyorum. Yüreği milyon kere kırgın Yüz hatlarında yalınayak bir alfabe Bilmem kaç tanrı huzurunda Kaç cinayetler definsiz Keşke kefensiz deseydim Gücüm yetmez seni Kutsal kitapların edebiyatı ile sarmak Ey kendi yurduna mülteci bile olmayan Yüreği süngülünen İnancı kederi incinen bütün kitaplar duvarlara asıldı Ve bir peygamber daha terk edip gitti Öylece gitti Sadece gitti.. Ah Gulnarin’im Boynunda cennet kokusu Tanımlanmamış bir soykırım izi Ve belki de üşümenin ürkek rengidir Seni ölesiye teklemek Senin kullarında tarih olmanın ayrı bir mevzusudur zorunlu göç Ne olur affetme beni Ne olur Belki Allah beni kahreder De bu iç sızıntılar yerin dibine girer Ah Gulnarin’im Nereden başlasam Ya da hiç başlamayalım Bu tuvalin içine neler mi sığmaz Kaybolmuş bir Nuh tufanı Havva ananın ayak izleri Kabil ile Habil’in ilk oyun piyesi Düşün topraktan Toprak olacak kadar aciz miyiz Muazzam mıyız bilemiyorum Şimdi ihtiyar bir tanrı huzurunda bir yasal fuhuştan başka neyiz Bu silüet klise çanları kadar kederli İçinde dökülmüş bir katli vacip Ah Gulnarin’im Seni sevmek biraz daha incitmektir Ah,.. Ayaklarından Parmak uçlarından öpüyorum |
Merhaba,
Yazmak ve paylaşmak ,ne güzel ! Kutlarım ,saygılar !