ÇOKTAN ÖÐRENDÝKBiz hayatýn raconunu çoktan öðrendik Daha dokuz yaþýnda baþladýk delikanlý olmaya Bir buluð çaðý nedir bile olmadý lugatlarýmýzda Daha düþ kurmaya fýrsat bulamadan Tepemizde simit tablosu taþýyarak baþladýk hayata Simitleri deðilde vakitsiz dünyayý taþýyorduk adeta Ýþte böyle baþladý hayatla ilk tanýþýklýðýmýz Ve henüz yeni baþlamýþtýk bir simidin yanýk taraflarý gibi Ýþte böyle yanmaya hayatýn sevda fýrýnlarýnda Biz hayatýn raconunu çoktan öðrendik Diplomasýz sýrasýz Ve armasýz ceketleri giymeden kaç fýrýldak Tezgahlar geçti üstümüzden Ne mezuniyet balolarý ne de ihtiþamlý alkýþlar oldu Hayat mektebinde Gülmeyide hayattan öðrendik kahpelikleride Sizler gibi bilmem ben mürekkep yalamýþlýðý Ýnsan seli kalabalýklarda bazen Ne çok yalnýzlýklarýmýz oldu Ve külhan bey edalarýnda belkide bu yüzdendi Topuklu ayakkabýlarýn üstüne basýlý yürüyüþlerimiz Biz hayatýn raconunu çoktan öðrendik Ekmek tutan o küçük parmaklarý Tesbih sallamalarýnda hep dinlendirirdik Ve oturduðumuz masalarda Hiç bir zaman olmadý kitabýn defterin kokusu Ýþte bu yüzden belkide biz farkýnda olmadan Üstümüze raký kokularý sinerdi Bazen kahpelikleri kadehlerde boðardýk kalem tutabilecek ellerimizle Adýmýz bela diye okunurdu sýnýf yerine sorgu odalarýnda Serseri zamanlarda akþam çökünce bu þehre kirli kirli Hadi oðlum akþam oldu gir artýk içeri diye Bir anne sesine þahit olmadý kulaklarým anne sýcaklýðýný özlerken Öksüz ve gözü yaþlý kaldýk her kapanan kapýlarýn ardýndan Bana hayatý öðretme Biz hayatýn raconunu çoktan öðrendik Sen henüz giderken biz çoktan dönüyorduk feleðin çemberinden ayhan’ca cümleler AYHAN AKDENÝZ |