hadi ver elini...dağların arasından sana kıvrılan deli dolu nehirlerim var bazen durgunlaşırım kekik kokulu yaylalarda bazen de coşarım bir çobanın kavalıyla dur durak bilmeden günlerce sürer yolculuğum sonunda aşk ile bulurum seni ne kış sonrası bahara bürünen dağlarım oldu ne de gövdem, soyulmadan yaz sıcağını yaşadı bahar kokulu saçlarına rüzgar değince uzak diyarlardan kuşlar göç eder iklimime dört mevsimi gurbetsiz yaşarım seni doğuya dönerim yüzümü bakışların değer saçlarıma ışıl ışıl gözlerinin batısında al al olur yanaklarım boyanırım umutların kızıl renklerine sonra ay yüzün düşer gecemin karanlığına yıldızları da alıp koynumda uyuturum seni muzur bir çocuk olurum ara sokaklarda kedileri severim, annem çok kızsada ayaklarım kesilir yerden koşarım uçurtmaların peşinden nefes nefese kalırım, düşer ellerim dizlerime derin derin ciğerlerime solurum seni hadi ver elini...uzanalım saçaklı bulutların yamacına dünyalar kuralım parmak uçlarımıza...el değmemiş... duvarları beyaz; gökyüzüne açılsın odalarımız hep senden bakan pencerelerimiz olsun sadece sen tüten bir bacası sadece sana acılan kapısı olsun evimizin denizedenizden |
levent taner tarafından 12/15/2014 9:53:11 AM zamanında düzenlenmiştir.