Tutunamayan
Gördüğün adam
bin hazandan arta kalan; unutulmuş namı, dalından koparıldığı an… Adımları öyle ki sanırsın toprak bile mahrem sarılmışsa da gocuğuna ruhu yalnız; diyar diyar dolanmakta. Uzanma, dağılır; umudun freni patlak, yokuş aşağı. Uykularına sokulma, utanır, kaçar başka diyara, beklemez şafağı. Yudumladığı tasa, lokması hüzün, iştirak edemezsin tek bir öğün. Haddini aşma, yaklaşma! O başka zamanın çocuğu… |