Menekşe
Bir teşekkür borcum var sana
Yıldızlar neden durur sanırsın ki gökyüzünde? Hepsi seni temaşa derdinde Gökyüzüne baktığımı görenler anlamazlar ki Yıldızların bana hep senden bahsettiklerini… Menekşelerden dinlemiştim Şenlik bir obanın ortasında Eskilerden bir menekşe varmış, Her sabah yanında ki nehirden Bir ceylan suya kanarmış. Aşk bu yeri zamanı mı varmış Menekşe ceylana sevdalanmış Bir zaman ceylan görünmemiş Menekşe göğe küsmüş Kapanmış kendi içine Toprağa küsmüş Çıkartmış köklerini Toprağın üstüne Obadaki her çiçek şaşırmış bu haline Rengi solmuş menekşenin Kokusu gitmiş, yaprakları Döküldü dökülecekmiş. Sonra bir gün ceylan gelmiş Meğer ceylana hastalık düşmüş Ceylanın tüyleri buruşmuş Kulakları düşmüş Yıldızlar hepsini menekşeye söylemiş. İşte bu yüzden Bütün can suyunu Ceylan için biriktirmiş Kendi hiç içmemiş. Ceylan geçerken tam üzerinden Fark etmiş menekşenin kalbindekini Menekşenin can suyu ceylana Abı hayat imiş Ceylan çiğnedikçe dirilmiş… Solsam da, cismim düşüp karışsa da toprağa senin için bir ab-ı hayat taşırım. Görmemişsin basmış geçmişsin, bir gün olsun yüzüme gülmemişsin umurumda olmaz ben yine senin için ab-ı hayat taşırım. Toprak ana ve gök babadan başka kimseye minnetim yokken neden sana karşı bu borçlu hissedişim? Soracağım bunu ulaştığım da gök babaya. Annem demişti bir ceylan basıp ezmesin seni diye toprağa değsin başın gerektiğinde. Affet, ben öyle edemedim anne. Yaşamak için eğilmedim, yaşatmak için çiğnendim… |