öncesi
bak güneşi getirdim sana kucak dolusu,
rengarenk ışığıyla birlikte ve sıcaklığı hayret verici sevecen, son gülü kopardım yıldızlardan kırmızı, beyaz,pembe iç içe sevdam kopmasın istedim. gitmeyesin diye daha ne yalanlar söyledim, söylerim biliyorsun. sana cennetten bakış getirdim ve sıcaklığı hayret verici sevecen, yollarında sevda türküleri okunuyor, melekler enstrümanlarıyla eşlik ediyordu. ortasında nehir çağlayandan süzülürken sular adını fısıldıyordu. ben ise yeni yalanlar üretiyordum. bak sana yürekler dolusu umut getirdim ve saflığında yıkanmış ak pak.. sekiz dokuz oyun havasıyla oynayan ceylanlar yaprakların el çırpmalarını dinle sahneye düşmüş yavru ceylan gibisin. sana daha ne yalanlar biriktirdim bir bilsen. mağrur bakışlarından, günahsızlığından, hayallerinden ne dünyalar yaratılır cenneti olmayan şeytanın kibriyle en hoş masada bir tabak meze bunları duymamış ol ben sana yalanlar biriktirdim en fiyakalı makyaj malzemesi gibi sür sürüştür,sekiz dokuzluk oyna hayatı ya da geri dön başlamasın şeytanın mesaisi |