Film gibi...
Nasıl mutluysan öyle yağ yeryüzüne
ister çat kaşlarını yak etrafı istersen bir ıslığınla savur saçlarını ne farkeder kendin olmadıktan sonra binlerce kırık taşıyor benliğim birde senin eserin olsun ne çıkar hayat üç günlük derler ya dost koca bir yalan inanma çok uzun bir vadide kilometrelerce koşarsın bitti sanırsın bitmez ... her defasında uçurumdan düşer tekrar yaşarsın aynı sahneyi film gibi yani başa sarar hayatı aynı bölümü yine oynarsın oyuncular figüranlar yer senaryo hep tanıdık isimler farklı tabi sen istersen hep dramaya kurulu, dünya üstünde varlık ne derin bir nefes kurtarır seni nede etrafındaki kalabalık düşlerin bile yığınla acı heybende sükut yokmu söyle biraz huzur bölüşsek bir yudumda neşeden içsek sonra eflatuna çalan gözlerin yağmur olsa yağsa ya üstüme huzurla kapanan gece huzurla aydınlatsa yüreğimi sonra ben koşsam köşe başındaki bakkala sıcacık umut dağıtan somun ekmeğini alsam sen çay tadında gülüşler serpsen sofraya sevgi ısıtsa evin kapısını hoşgörü karşılasa beni en güzel umutlar misafir olsa kahvaltıya basıtığımız yer cennet tadında olsa film gibi yani.... |
Keşke her haneye ulaşa bilse mutluluk güneşi
Kutlarim bu güzel şiiri yazan kalemi ve yazdıran yüreği hoşça kalın