göz ucumda annem vardı elimin taşında babamın ismi
...
boşluklarımı dolduramıyorum dahası kırık her ayna kendimi tek parça göremiyorum
kabarık kitapların aralığından kısa hikayeler bakan bir hayat verin bana tüm yetişkin kusurlarımdan arınmış çocuk yüreği büyüten adamlığımla olsun yalnızlığım ve yaşadıklarım
kuşları çok severim hele güvercinler birde serçeler
her kanatlandıklarında yeniden doğar yeniden büyürüm suskunca
mesela aynı yöne giden iki sevdayı asın kirpiklerime gittikleri gecelerde kapanıp kalktıkları sabahlarda açılsın usulca mahsun günlerine dağılsın bakmalarım arınsın umutlarının sularında gözlerim kirlenmesin aşk kirlenmesin gördüklerim..
ne çok sohbet ettim boyacı çocuklarla esmer gülüşlerinde sevdim insanları küfürbaz oyunlarıyla anladım düşlerini bir argoda ben hayal ettim kardeş olduk kentin en terbiyesiz caddelerinde
acınası hataların ninnisiyle uyuyup pişmanlıkların ağıtlarıyla uyandım kızdım kendime sövdüm vurdum dövdüm beni yinede uslanmadı beni hep benden etti
yinede kırmızı bir uçurtmam olmadı hiç mavilere havalansaydı ipinden tutsaydım korkarak ya benide götürür diye ürkseydim ya mavilerde kaybolursam deseydim halbuki düştüğümde dizlerimin yarasıyla ağlarken başımı kaldırıp her göğe baktığımda gülümsedi mavi bana mavi bana gülümsedi güldürdü beni ah be yaşamı bana hissettirdi..
şimdi savaş artığı zamanda bana barışları verin desem başınız öne eğer biliyorum eğmeyin hürriyetin mutluluğun huzurun bedava olduğu dünyada herşeyin satılık olduğunu öğrendim üzülmeyin üzmeyin kendinizi
aşk seni unutmadım unutmadım acılarını, sancılarını göğsümün üstüne bıraktığın tonlarca ağrıları
biliyorum suç sende değildi hep böyleyiz işte suçlu ya hayat ya düşler yada aşk olur bizlerde halbuki onca kederin,derdin tek suçlusudur insan hayat verir düş verir aşk verir biz elimize, yüzümüze bulaştırıp kendimizden başka herkesi suçlarız yok aşk yok sen iyisin sen hep iyi oldun..
nankör olmadım hiç denize sıfır küçük bir kentim var yolda gördüklerimin selamları her düştüğümde kaldıranlarım var kışları cumartesi yağmurlarım baharları taze kuru yaprak ve beyaz erik çiçeklerim var nankör olmadım hiç topu, topu beş caddeli bu kentte otuz üç takvim eskittim havasıyla, suyuyla yeniden büyüttüm kendimi..
deli olduğumu hep öğretilenlere ters durduğumda anladım
anladım ki deli olmak bildiklerinin ötekisini yapmakmış öyle yaptım yanıldığımdan çok yanılttım susmadım korkmadım en çokta diz çökenlere tükürdüm tükürdüm tükürdüm benim tükürüğüm bitti onların onuru kirlenmedi acıdım mı üzüldüm mü bilmiyorum ama değişen hiçbirşey olmadı oldukları gibi hep puşt kaldılar
ve hep aşık kaldım tabiata onca karalama yazdım aşka topluma, yalnızlığa, umuda
dedim ya boşluklarım hiç dolmadı hep birşeyler eksik kaldı hep birşeyler yarım
artık aynada aranmayıda bıraktım altı üstü üç saniyelik bir masalız dedim uslanmadan hayata dair tüm gemileri yaktım
dramatik gibi görünen aslında en komik olanlarmış anladım
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
AĞIR BAŞLI HÜZÜN şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
AĞIR BAŞLI HÜZÜN şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
gözümün ucunda hep babam vardı ...sevgili dost bembeyaz saçlarıyla babam öperim her şiiri sen diye... saygım kalemine yüreğine...şiire ses olan h. karasahin güçlü kalemin sesine...
şimdi savaş artığı zamanda bana barışları verin desem başınız öne eğer biliyorum eğmeyin hürriyetin mutluluğun huzurun bedava olduğu dünyada herşeyin satılık olduğunu öğrendim üzülmeyin üzmeyin kendinizi
.......Anlamı, duygusu, usta anlatımının yanında fon müziği eşliğindeki mükemmel yorumu ile okuyan yürekleri titreten dizelerdi okuduklarım. .......Hisseden yürek ve yazan usta kalemi içtenlikle kutluyorum. ........Sağlık ve mutlulukla kalın.
altı üstü üç saniyelik bir masalız dedim
uslanmadan hayata dair
tüm gemileri yaktım
dramatik gibi görünen
aslında en komik olanlarmış
anladım
...
...............................................üç nokta...
ve aslında bu üç noktalardır şairleri hayata karşı hassas yapan duyguları barındıran üç noktalar...
Hasan hocamın inanılmaz seslendirmesiyle şiir iyice yüreğe akıyor hüzünce bakıyor şiir bu aslan Bülent deyince şiirler şiir bakıyor o
aynalarda bin parçaya bölünsek de şiir oluyoruz işte şair esin verendir demişler sayfanızdan hep esin alarak gidiyorum ben de tebrikler
demişsiniz ki şiirde
kuşları çok severim
hele güvercinler
birde serçeler
geliyorum bende kuşlarrrr nereye bekleyin beni de :)
demişsiniz ki şiirde
ben...
göz ucumda annem vardı
elimin taşında
babamın ismi
...
ve bu kez benim de yüreğimin taşında
üç nokta/m
...
rüzgar çanları tarafından 12/7/2014 12:35:49 PM zamanında düzenlenmiştir.