Sıcacık Bir Yerdi Üşüdüğümüz
şiirin sol yanında bir yara
dağ sularından dökülen ırmağın sesiyle ona bir şeyler söylemeye çalışıyordum dayan korkma savaş ağzından çıkan avazın bana ait olması yani er kişi olmak bu çileyi anlamayı zor kılıyordu düşününce biz kimin yerine koymadık ki kendimizi farklı acıları tatmak için gelmiştik kimi gün bir ağacın kırılan dalı sonra artarak devam eden sevinçli bir kelebeğe dönüyorduk insan aklının almayacağı şeyler oluyordu bulutların peşinden koşunca anlıyorduk yağmurun yağacağını eşlik edip kara yazgımıza bir birimize sarılacağımızı düşlerken o gece mutsuz martılar geçiyordu üstümüzden iki yanı sonsuzluk olan bütün harfler incinen sesimizle öpüşürken tam kaybolacağımız bir anda camlara yansıyan yüzümüz kumların telaşı ile sulara bükülüp denizleri içine alan siyah fısıltılar bir kayık bir gemi ufku mutlu bir kara parçası oluyordu çaresizliğimizin üstünü örten kalın kabuklu bir ağacın içinde düşünedursun dallar yapraklar fırtınalar kuş çığlıkları azalırken kalbim hiç üzülmeyecek sıcacık bir yerdi üşüdüğümüz kirpiklerinde koşarken aşk sokul bana ölüm çiçeğim. |