bahsedemem.
Senden kendime bahsetmek istemiyorum
Çünkü bahsedecek olursam cümlenin ve kelimelerin frenini patlatabilirim. Doğruysa bu Önyargı diye birşey yoktur Yalnızca yargı vardır Hakkım görürlerse seni, Yanıma kârdır. Bakın; Dünya küçük ve alışılmıştır. Bir cümle kurun Nostalji ve marjinal olsun Olsun olacaklar Ellerim avuç içini bulsun. İşlemekten kaçtığınız suçları, Yüzüne vurun. Bizce meçhul olanı haykırın, Küf kokulu odalarda susun. Nezaketten kırılan cümleleri serbest bırakın! Güneşe koşun ve inanın. Benim sevgilim, doğuyu hırpalar Uçuk düşünceleri var, kaçkın. Ben aynada sırıtan yüzümün arkasında, Alışılmış ve şaşkın. Egzoz ve sigara yakıyor genzimi Herşey ortada hodri meydan Iki kanadım olsaydı, Karanlık ve aşka açılan. adım bilinen sırları mühürlemiş 7 Cüceler ve pamuk prenses yalan. Birden yuvarlanır uçurumdan Dur! Demek gerekir uçurumlara Bana kalan sandık dibindeki cep saati Söz de insanlığın insanlığa emaneti. Yan etkileri çok, sakat bir hayat Sokakta dahi şiirler bayat! ’’Bazen canım sıkılır balkondan atlarım’’ Büyük iskenderi içimde saklarım/ koyu siyahlı |